Mısır’da Cunta, Halkın Geleceğine Darbe Yapıyor!

 

 TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği), Tokat Yeraltı Çarşısı üzerinde gerçekleştirdiği bir eylemle Mısır’da seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’yi deviren darbeyi ve cuntayı protesto etti.

TOKAD adına basın açıklamasını Dernek yönetiminden Ahmet Örs okudu. Mısır halkının iradesini çiğneyip yok sayan darbeyi bütün güçleriyle lanetleyip kınadıklarını dile getiren Örs,

“Bu darbe Mısır halkının iradesini yok sayan diktatörlüklerin bir devamıdır. Bu darbe, halkların tercihlerinin bir anlamı olmadığı düzenlerin devam arzusudur.” dedi.

Mursi ya da İhvan’ın başarı ya da başarısızlıklarının veya hatalarının başka bir tartışmanın mevzusu olacağını ifade eden Ahmet Örs, Müslümanlar ve bütün onurlu insanlar için şu anda öncelikli olanın darbeyle hesaplaşmak olduğunu savundu.

Suud ve Amerika gibi ülkelerin tavırlarından ders çıkarılması gerektiğini vurgulayan Ahmet Örs, “Kim yaparsa yapsın darbeler açık yüreklilikle lanetlenmeli, darbe gerçeği karşısında başka hesaplar gözetilerek ikircikli tavırlar sergilenmemelidir. Şunu gayet iyi biliyoruz ki darbeler korku toplumları vâr eder, egemenlerin küresel efendileriyle birlikte rahat bir şekilde at oynatmalarını amaçlar. İşte bu noktada bizler halkların iradesine sahip çıkıyoruz.” diyen Örs, Cumhurbaşkanı Mursi’nin derhal serbest bırakılıp görevinin başına dönmesini; Mısır’daki siyasal, toplumsal sorunların Mısır’daki mevcut taraflarca ele alınıp müzakere edilmesini isterken sözlerini “Ordu derhal kışlasına çekilmeli, cunta yargılanmalıdır! Tutuklanan İhvan mensupları derhal serbest bırakılmalıdır. Darbeciler, Mısır halkına ve müslüman halklara hesap vermelidir.” diye sürdürdü.

Müslümanların birbirlerini fitne çukurlarına itmeyip o çukurlara düşmekten kurtarmaya bakmaları gerektiğine işaret eden Ahmet Örs, mezhepçilik fitnesine, iktidar tutkusuna, kapitalist amaçlara teslim olmama çağrısı yaptı.

Eylem boyunca “Mısır’da Cunta, Halkın Geleceğine Darbe Yapıyor! Darbeciler Halkın Düşmanıdır!” pankartının yanı sıra çok sayıda döviz taşınırken “Mısır halkı yalnız değildir, Müslümanlar kardeştir, Zalim cunta Mısır’dan defol, Fitne değil dayanışma, İşbirlikçi cunta hesap verecek” gibi sloganlar atıldı ve tekbir getirildi.

Haber: Mustafa Özeke

Eylemde okunan basın açıklamasının tam metni şu şekilde:

 

MISIR’DA CUNTA, HALKIN GELECEĞİNE DARBE YAPIYOR!

DARBECİLER HALKIN DÜŞMANIDIR!

Değerli arkadaşlar,

İslam dünyası durulmak bilmiyor.

İşbirlikçilerin, emperyalistlerin kıskacındaki Müslüman Ortadoğu halkları huzuru unutalı uzun zaman oldu.

Son yıllarda Arap ülkelerinde başlayan halk isyanları maalesef küresel güçler ve yerli işbirlikçilerin eliyle çoğu kez amacından saptırıldı.

Bugün Mısır’da bahsettiğimiz sürecin yeni bir aşaması ile karşı karşıyayız.

İslam dünyasının, İslam halklarının bir parçası olarak biz de burada ümmetin yaşadığı acılara, travmalara tanıklık etmeye, gücümüz oranında yaşananlara müdahale etmeye çalışıyoruz.

Arkadaşlar,

Bildiğiniz gibi Mısır ordusu, Mısır halkı tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’yi dün akşam deviren bir darbe gerçekleştirdi.

Mısır halkının iradesini çiğneyip yok sayan bu darbeyi bütün gücümüzle lanetleyip kınıyoruz.

Bu darbe Mısır halkının iradesini yok sayan diktatörlüklerin bir devamıdır.

Bu darbe, halkların tercihlerinin bir anlamı olmadığı düzenlerin devam arzusudur.

Kıymetli dostlar,

Cumhurbaşkanı Mursi’nin başarı ya da başarısızlığı darbe gerçekliği karşısında ikincil bir tartışma mevzusudur.

İhvan hareketinin Tahrir devrimine geç katılması, seçim ve anayasanın yapımı süreçlerindeki hataları, Suriye meselesindeki tavrı yine ikincil tartışma mevzularıdır.

Şu anda bütün Müslümanlar ve vicdanlı, onurlu bütün insanlar cuntaya, darbeye odaklanmak durumundadır.

Kim yaparsa yapsın darbeler açık yüreklilikle lanetlenmeli, darbe gerçeği karşısında başka hesaplar gözetilerek ikircikli tavırlar sergilenmemelidir.

Şunu gayet iyi biliyoruz ki darbeler korku toplumları vâr eder, egemenlerin küresel efendileriyle birlikte rahat bir şekilde at oynatmalarını amaçlar.

İşte bu noktada bizler halkların iradesine sahip çıkıyoruz.

Cumhurbaşkanı Mursi derhal serbest bırakılıp görevinin başına dönmelidir.

Mısır’daki siyasal, toplumsal sorunlar Mısır’daki mevcut taraflarca ele alınmalı, müzakere edilmelidir.

Ordu derhal kışlasına çekilmeli, cunta yargılanmalıdır! Tutuklanan İhvan mensupları derhal serbest bırakılmalıdır. Darbeciler, Mısır halkına ve müslüman halklara hesap vermelidir.

Değerli dostlar,

Biz ülkemizde sancılı darbe dönemlerini fazlasıyla görüp yaşadık. Her iyi ya da kötü olaydan mutlak surette alınacak dersler vardır.

Herkes iyi bilmelidir ki, haklar ve özgürlükler, farklı toplumsal çevrelerle ilişkiler dikkat edilmesi gereken, “ben yaptım olducu” politikalarla geçiştirilecek alanlar değildir.

Amerika ve batı ile ilişkiler de son derece hassas olunması gereken alanlardır. İlişki kurduğunuz, güvendiğiniz ve müttefik sandığınız ülkelerin hassas zamanlarda hemen size sırt çevirdiğini görürsünüz.

İşte Suriye iç savaşına yangın taşıyan zalim Suud yönetiminin tavrı… Bu zalimler Mursi ile müttefik görünürken darbeden sonra hemen cuntayı tebrik etmiştir.

Mısır Cumhurbaşkanı Mursi, Suriye ile diplomatik ilişkileri kesip tümüyle karşı blokta yer alsa da hainlere yaranamamıştır.

Türkiye’deki İslami çevrelerin de bu süreçten çıkaracakları dersler elbette fazlasıyla vardır.

Emperyalist ülkelerin fitne ateşine odun taşıyanları görmek, Ortadoğu halklarının kendi geleceklerine sahip çıkma iradesini beslemek zorundayız.

Arkadaşlar,

Onursuzluğun bir başka trajik örneğini de darbecilere kendince gerekçeler ileri sürerek destek veren Ezher şeyhi olmuştur.

Böylesi âlim müsveddelerini şiddetle kınıyoruz.

Kıymetli kardeşlerimiz,

Allah günleri aramızda döndürüp dolaştırıyor.

Müslümanlar bugün ateş dolu bir fitne çukurunun etrafındalar.

Birbirimizi fitne çukurlarına itmeye değil, o çukurlara düşmekten kurtarmaya bakalım.

Adalet ve özgürlük çağrısının imkânlarını görüp çoğaltmaya bakalım.

Gözlerimizi kör eden hırslara, mezhepçilik fitnesine, iktidar tutkusuna, kapitalist amaçlara teslim olmayalım.

Değerli dostlar,

Bu vesileyle tekrar Mısır’daki darbeyi kınıyor, zalim cuntayı lanetliyoruz.

Mısır’ın geleceğini bütün bir Mısır halkı özgür iradesiyle ve İslam halklarıyla birlikte inşa edecektir.

Darbelerin karanlığına, işbirlikçi düzenlere geçit vermeyeceğiz.

Ümmetin aydınlık geleceğini karartmak isteyenlere fırsat tanımayacağız!

Yaşasın Ortadoğu halklarının özgür iradesi!

Kahrolsun emperyalistler!

Kahrolsun darbeler!

Kahrolsun cuntalar ve işbirlikçi düzenler!

TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği) www.tokad.org

 

10 yorum

  1. Duyarlılığınız için teşekkürler açıklamanıza yürekten katılıyorunm.Öncelğin darbe olduğu musrinin hatalarının saklı kaldığı doğru tesbit.ANCAK NE YAZIK Kİ MÜSLÜMANLAR AYNI DUYARLILIĞI GEZİ DE GÖSTEREMEDİLER OYNANA OYUNU GÖREMEDİLER DARBECİLERLE AYNI SAFTA OLDULAR tÜRKİYEDE DARBE YAPAMAYANLAR BU SEFER HEDEFE mISIR ALDILAR .

  2. Düne kadar Mursi’yi yıpratma kampanyasına su taşıdığınızı unuttunuz.
    Hala da Suriye ile Mısır İhvan’ı arasındaki kardeşliği, Sisi ile Beşatr arasındaki işbirliğini göremiyor olacaksınız ki Suriyeli Mücahidler aleyhindeki kampanyanıza da devam ediyorsunuz.
    Gezi parkının (Koç, CHP ve bütün İslam düşmanlarının desteklediği) çapulcuları Mısır Temerrüd Hareketi ve Baltacılarının aynı kesimlerden desteğini de göremeyip Gezi parkı güzellemeleri yapıyorsunuz.
    Şimdi Mursi’ye karşı darbeye karşı mısınız?
    Ya gerçekten karşı değilsiniz ki bu Münafıklıktır, ya da dalalet içerisinde onların yalaklarına su taşıyorsunuz.
    Karaktersiz ve basiretsiz kişilerin kalemlerini kırıp tevbe etmeleri gerek yoksa hesapları çok çetin olacak.

  3. bir zulme, haksızlığa karşı çıkmak ayrıdır, o zulme uğrayan kişilerin yaptıklarını tümüyle desteklemek ayrıdır.
    gözü kapalı gitmemeye, adaleti elden bırakmamaya çalışıyoruz.
    kurduğunuz denklemlerin ne kadar sağlıklı olduğu tartışılır.
    selamlar.

  4. Baas rejimine karşı dişe dokunur bir protestonuzu görmediğim gibi açıkça Baas Rejimine destek olanlarla aynı çatı altında duruyorsunuz. Baas Rejimine direnenler hakkında adaletli bir tavrınızı görmedim. Her çeşit zulme karşı çıkmıyorsunuz. Sadece işinize gelenlere karşı çıkıyorsunuz. Hem her türlü zulme karşı çıktığınızı söylüyor hem de denklemleri sağlıklı bulmuyorsunuz. Ayrıca her türlü zulme karşı çıkarken her türlü insanla bir araya gelmeniz denklemi asıl yanlış darbecilerle, İslam düşmanları ile aynı meydanda durmak ahlaki değil, bu sizi onlarla aynı cepheye sürükler. Gözü kapalı her yere giderek kendi sözlerinizi inkar ediyorsunuz. Bir daha yorum yazmayacağım zira şartlanmış bir şekilde kendinizi kandırıyorsunuz. Kıyamet günü vr, hesap var, gerçekten tefekkür etmelisiniz.

  5. Ayrıca Mursi aleyhinde haberleriniz belli çevrelerin gerçek dışı iddialarına ve iftiralarına dayalı, Mursi Hamas’a yardımı kesiyor gibi haberler paylaştınız. Şimdiki gelişmeler bunların yalan olduğunu ortaya çıkardı. Mursi’nin yıpratılma kampanyasında alet oldunuz ve bunu eleştiri diye sunuyorsunuz. Suud,Katar, ABD diye bazı denklemler kurdunuz bunların yanlış olduğu apaçık ortaya çıktı, hala tövbe etmediniz. Diğer yandan sizi uzun süredir tanıyorum, bir dönem birlikte olduğunuz kimselerden ayrıştınız. Şimdi Suriye direnişi, Mısır İhvanı ile hiçbir temasınız yok, haberleri onlardan değil İran kökenli çevrelerden ve dünya ile iletişimi olmayan aşırı çevrelerden alıyorsunuz. İhvan hakkında bilgisizce ve zanna dayalı, düşmanlarından alınan haberlerle yapılan şeyler eleştiri değildir. Sağlıksız bir yapınız var. kendi dar çevrenizden çıkmanız lazım, bütün yetersizliklerinize rağmen herşeyi biliyormuş gibi ve herşeye karşı çıkarak yayın yapıyorsunuz bu sağlıklı değil. Korkarım bencillik ve Haset ve cehalet kökenli şeyler bunlar.

  6. şartlı bakışınız sizisuçlama ve karalamalara götürüyor. biz kimseye bütünüyle kefil olamayız, kimse de bize olmamalı. hatalarını gördüğümüz kişi ya da çevreleri de bir haksızlığa uğradıklarında destekleriz, bu hususta bir kompleksimiz yok.
    mursi ya da esed’den önce görüp çözmeye çalıştığımız bir işleyiş var ki sizin o işleyişe ilişkin bir tahliliniz yok anladığım kadarıyla. hürmetler.

  7. Mısırdaki intifada ilk başladığında bir makale yazdınız. “İşte meydan, bizim İslamcılarımız burada konuşurken orada eylem var” minvalinde. Bu arada sizin teşviki mesaide olduğunuz kişiler farklı şeyler, BOP vs. şeyler söylediler. Bir anda ağız değiştirdiniz. Mısır İhvanı hakkında eleştiriye başladınız. Bu Müslümanlar sıkıntı içerisinde iken, mücadele ederken buradan akıl vermeye, Müminler savaşırken şüpheler ekmeye başladınız. BOP diyenlerle teşviki mesainiz arttı öyle ki Suriye Baas rejimine açıkça destek verenlerle ve bu kampanyaları yürütenlerle meydanlara çıktınız, bildirilere imza attınız, Mısır’ın darbecilerinin buradaki kardeşleri ile Gezi Parkı güzellemeleri yaptınız. Şimdi bunları unutabilir misiniz. Mısrdaki darbeyi hazırlayanlara hizmet ettiğinizi inkar ediyorsunuz. Suçlama ve karalamaları doğrudan Mısır İhvanına karşı yapan sizsiniz bu size hatırlatılınca suçlama ve karalamamı oluyor? Vallahi ben uyardım siz inat ettiniz. Üçbeş kişi bir olmuş milyonların hareketlerine hiçbir desteğiniz yok iftiralar atıp, kampanyalara katılıp, İslama karşı her türlü fırsatı kollayanlarla birlikte kol kola durup bunu kompleksimmiz yok diye savunuyorsunuz. Kompleksiniz var. Görüp çözmeye çalıştığını şeyler hakkında Suriye ve Mısırdaki Müslümanlarla, Türkiye de onlarla temasa geçen Müslümanlarla değilde solcu ve darbecilerle birlikte çalışıyorsunuz. Orada sıkıntı çekenlere kuru yardımınız yok burada şov yapan anti-kapitalist denen sapıklarla şov yapıyorsunuz.Müslümanlara karşı değil sizi kullananlara karşı kompleksiniz var. Vallahi, ben uyardım, siz dinlemediniz, Huzuru mahşerde herkes hesap verecek.

  8. elbette herkes hesap verecek, o ayrı mevzu.
    ancak kardeşim, gelişmeleri sadece tek bir zaviyeden ele alıyorsunuz. karşılaştığınız yeni durumlar için yeni değerlendirmeler aypmıyorsunuz, sorun bu. şartlanmışlıklarla iç içe geçmiş o kadar mevzuyu sert çizgi ve değişmez kalıplarla okuyamayız.
    bir de lütfen oradan aldınız, şunlarla beraber oldunuz gibi tekrar edip durduğunuz iddialardan vazgeçin. bizim de aklımız var, biz de dünyayı okumaya ve onlardan kendimizce birtakım sonuçlar çıkarmaya çalışıyoruz. ötesi iftiraya girer. selamlar.

  9. İşleyişten söz ediyorsunuz. Ben işleyiş üzerine sağlıklı bir analizinize rastlamadım. Sürekli eylem, üstelik diğer Müslümanlardan ayrı, halk İlamına aykırı, Solcu, Kürtçü ve Alevi kesimlerle ortak eylem şekliniz var.
    İşleyişten söz ediyorsunuz Ortadoğu’daki İslami guruplarla da ilgili bir temasınız, görüşmeleriniz ve onlarla ilgili haber kaynaklarınız yok. Yukarıda söz ettiğim Solcu, Kürtçü ve Alevi (ve İrancı9 kaynaklardan ve dışarıdan bakıyorsunuz.
    Yazılarınız Edebiyat, meydan İdeoljisi kıvamında ve Ortadoğu Müslümanları, Türkiye Müslümanlarına yönelik yardımlaşma değil de Abdestli kapitalistler gibi, Türk Solu’nun yaptığı gibi Fakir Edebiyatı ve şov nitelikli yardım görüntülerinden ibaret.
    İşleyişten söz ediyorsunuz ama Muhafazakâr Müslümanlar bile sizden çok daha detaylı İslami mücadele analizi ve dünya İslami hareketlerinin analizlerini yapıyorlar.
    İslami topluluklarla diyalog kapılarınız kapanmış ve çok daha aykırı, İslam’a yabancı kesimlerle diyaloglara girmişsiniz. Bunların düşünce yapıları İslam’a ve size çok daha aykırı olmasına rağmen önemsemiyor ama diğer İslami kesimlerle hemen ayrışıyorsunuz. Şunlarla durmanızın hiçbir anlamı yok mu? Neden Müslümanlar yerine onları tercih ediyorsunuz, evet tekrar ediyorum çünkü sağlıklı cevap vermiyorsunuz, bırakın sağlıklı cevabı hiç cevap vereniyorsunuz.
    Diğer yandan çok üst seviyede AKP ne derse eleştirecek yayınlar yapıyorsunuz. Şartlenmışlıktan söz ediyorsunuz ama sizin bu konudaki şartlanmışlığınız en üst seviyede. Örneğin Mısırdaki diktaya hatalı bile olsa en sert tavrı göstere Ülke Türkiye olmasına rağmen Türkiye İhvan’ karşı, darbecilere yakın anlamında yayınlar yapıyorsunuz.
    Sol’un ve Kürtçü çevrelerin en ufak mağduriyetlerinde katliam, vahşet haksızlık manşetleri atıyorsunuz, Suriye’deki yönetimin vahşeti karşılığında sessizliğe gömülüyor, Suriye yönetimine destek veren gurup ve İrancı kesimlerle birlikteliğe tepki koymadan devam ediyorsunuz.
    Dünya Müslümanlarının düşünce gelişimlerine yabancısınız Batı düşüncesini de Ferierre gibilerin tepkiden başka şey içermeyen, bana yönelttiğiniz sert ve değişmez kalıplarlar anarşist önyargılarla okuyorsunuz.
    Namazınızı kılın, Ahireti düşünün, kibir ve hamaseti, biz biliriz tavrınızı bırakın bunlar ayrı mevzuu değil, samimi olmanızın gereği, bizzat düştüğünüz hataları başkalarını suçlayarak yapan sizsiniz. Yeni durumlar için yeni değerlendirmeler yapmama, şartlanmışlık, sert olmak, tek zaviyeden bakmak; bütünüyle kendinizde olanı karşınızdakine itham edip kendinizi değerlendirmekten kaçıyorsunuz.

  10. Yorumlarımı silmenizi istiyorum.
    Gezi Parkına olan desteğinizin ardından, Mısır’daki katliama karşı göstermiş olduğunuz sağırlık ve hastalık derecesinde riyakar diğer tutumlarınızdan dolayı. Münafıklarla konuşmanın boşuna olduğuna inanıyorum.
    Hidayet duamı da geri alıyorum, Allah’ın saptırdığı kişilere bizim hiç bir şekilde dua etmemiz mümkün değil.
    Bu yorumu da onaylamanıza gerek yok.
    Allah’ın laneti zalimlere ve onların arkasına takılıp, Müslümanlara iftiralar atan sizin gibiler üzerine olsun….

Bir yanıt bırakın