Milli Eğitim’in Bütün Suçu Eğitimcilerde mi?

Özgür Eğitim-Sen Tokat İl Temsilcisi Yunis Akkoç, bir açıklama yaparak, Milli Eğitim’deki olumsuzlukların faturasının her zaman öğretmenlere kesildiğini söyledi.

Akkoç, açıklamasında öncelikle sistemin, hükümet politikalarının sorgulanması gerektiğini, bunlar yapılmadan kronik problemlerden dolayı hemen ve öncelikle öğretmenlerin asıl suçlu olarak gösterilmesinin kabul edilemeyeceğini vurguladı.

Yunis Akkoç, “Evet, herkes gibi biz eğitimcilerin de hataları vardır. Fakat bugün temel eğitim göstergeleri alarm veren Milli Eğitim’in bu hale gelmesinde asıl sorun sistemin kendi yapısında, ideolojisinde ve bürokrasisinde aranmalıdır.” sözleriyle özeleştiri yapmaya hazır olduklarını ancak sistemi işletenleri atlamamak gerektiğini ifade ederek “Bakanlık da çok iyi bilmektedir ki; eğitimciler, öğretim faaliyetlerinin planlanması ve yürütülmesi haricindeki süreçlere müdâhil olmasalar, sorunların çözümü için fedakârlık göstermeseler sistemin asıl yüzü kısa zamanda ortaya çıkacaktır. O zaman tüm okullarda, en basitinden bir yazılı kâğıdının fotokopiyle çoğaltılmasının dahi nasıl bir krize dönüşebileceğini pekâlâ gözlemleyebiliriz. Böyle bir tabloda yaşanacaklarının izahının halka nasıl yapılacağını gerçekten merak ediyoruz!” dedi.

Özgür Eğitim-Sen Tokat İl Temsilcisi Yunis Akkoç’un açıklamasının tam metni şu şekilde:

Milli Eğitim’in bütün suçu eğitimcilerde mi?

 

Son yıllarda Milli Eğitim Sistemi’nin temel ve yapısal sorunları gündeme getirilirken bakanlar tarafından konunun merkezine ekseriyetle eğitimci çalışanlarının oturtulduğunu gözlemliyoruz. Basın demeçlerinde adeta her şeyin asıl sorumlusu ve suçlusu olarak takdim ediliyoruz.

Okullara ısınma, temizlik, beslenme, güvenlik hizmetleri ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütülmesi için yeterli bütçeyi tahsis etmeyen Milli Eğitim Bakanlığı’nın; sorunu çözmek yerine, sorunu çözmek zorunda bırakarak velilerle karşı karşıya getirdiği eğitim yöneticilerini soruşturması bu durumun somut bir yansımadır. Şayet Bakanlık tüm eğitimcilerin rahatsızlığını çektiği bağış ve aidat sorunu çözecekse, bunun yolu okulların ihtiyaçlarını karşılamaktır.

Bugüne kadar okullarını boyayan, kapısını-camını onaran, kütüphaneleri için kitap toplayan, ders araç-gereçlerini temin etmek için kermes düzenleyen, yoksul öğrenciler için burs bulan, kışın palto-ayakkabı ayarlayan, başarısız öğrenciler için gönüllü faaliyetler yürüten ve bu şekilde sorumluluğunu yerine getirmeyen devlet yüzünden halkın çocuklarının mağdur olmasını engellemeye çalışan eğitim camiasının, kamuoyu önünde adaletsizce itham edilmesinden rahatsızlık duyduğumuzu ifade etmek istiyoruz.

Evet, herkes gibi biz eğitimcilerin de hataları vardır. Fakat bugün temel eğitim göstergeleri alarm veren Milli Eğitim’in bu hale gelmesinde asıl sorun sistemin kendi yapısında, ideolojisinde ve bürokrasisinde aranmalıdır.

Bakanlık da çok iyi bilmektedir ki; eğitimciler, öğretim faaliyetlerinin planlanması ve yürütülmesi haricindeki süreçlere müdâhil olmasalar, sorunların çözümü için fedakârlık göstermeseler sistemin asıl yüzü kısa zamanda ortaya çıkacaktır. O zaman tüm okullarda, en basitinden bir yazılı kâğıdının fotokopiyle çoğaltılmasının dahi nasıl bir krize dönüşebileceğini pekâlâ gözlemleyebiliriz. Böyle bir tabloda yaşanacaklarının izahının halka nasıl yapılacağını gerçekten merak ediyoruz!

Eğitim sisteminin temel ideolojik mantığına dokunmayan, tepeden inme merkeziyetçi örgütlenmesini dağıtamayan, sistemi toplumun dini, kültürel ve sosyal farklılıklarını gözeterek özgürce ve hakkıyla yeniden inşa etme cesareti sergileyemeyen, kamu bütçesinden ayrılan eğitim finansmanını doğru yönetemeyen ve maalesef bütçeyi artan oranlarda özel sektöre aktaran bir yönetim anlayışı; bizim için çözümün değil ancak sorunun parçasıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerini, kamuoyuna verdikleri demeçte gerçekleri manipüle etmek yerine maalesef hepimizin rahatsız olduğu tabloyla yüzleşen bir tavır takınmaya davet ediyoruz.

Elbette eğitimciler olarak kendimizi de her zaman özeleştiriye tabi tutacak, hatalarımızın düzeltilmesi noktasındaki gayreti iyi niyetle yapıldığı sürece saygıyla karşılayacağız. Fakat öncelikli temel sorunları ve o sorunların da mağduru konumunda olan eğitim çalışanları adaleti gözetmeyen şekilde mahkûm eden her türlü yaklaşıma da sonuna kadar karşı çıkacağız.

Özgür Eğitim-Sen

Tokat İl Temsilcisi

Yunis Akkoç, Başkan

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın