Şehri, tabiatı ve insanı yağmalayan kapitalist politikalara karşı birlikte direnelim!

DSC06194

 

TOKAD (Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği), Gezi Parkı eylem süreciyle ilgili olarak Tokat Yeraltı çarşısı üzerinde bir eylem düzenledi.

Eylemde basın açıklamasını TOKAD yönetiminden Ahmet Örs okudu. Birçok kişi bu süreçte kafa karışıklığı içinde olduğunu söyleyen Örs, ülke geneline yayılan eylemlerin altında yatan sebeplerin iyi anlaşılması gerektiğini; halkını dinlemeyen, “ben en iyisini bilirim, en iyisini yaparım, benim dediğim olacak” tavrındaki müstağni, mütekebbir zihniyetin yaşananların baş faili olduğunu vurguladı. Başbakanın üstenci, müstağni tavrını kınayan Ahmet Örs, “Şehirlerini, park ve ağaçlarını korumak isteyen insanlara sabah namazı saatinde gaz bombalarıyla baskın yapmak zulümdür ve Allah zalimleri sevmez.” dedi.

Gezi parkının bir sembol olduğunu söyleyen Örs, ülkeyi uzun yıllardır etkileyen neoliberal politikaların son on yıllık AKP iktidarı döneminde derinleştiğini, toplumsal adaletsizliklerin ve yoksullukları artırdığını kendilerinin de bu yozlaşma ve ifsada, Amerikancı ve NATOcu politikalara karşı çıkmak için meydanlarda olduklarını belirtti ve sözlerini “Biz, yağmalanan şehirleri ve tabiatı; bir bütün halinde insanı savunmak için buradayız!” diye sürdürdü.

“Başkalarının ne dediğinden önce kendimizin adalet bahsinde ne söyleyeceğimiz, nerede durduğumuz önemlidir. Biz baskının, aşağılamanın, tekebbürün karşısında, insanın yanındayız.” diye konuşmasına devam eden Ahmet Örs, “İslami değerleri hoyratça kapitalist yağma düzenlerini örten bir kılıf olarak kullananlara, İslam’ın özgürlük sancağı başörtüsünü NATOculuğun, Amerikancılığın maskesi yapanlara hakikati hatırlatıyoruz” diyerek şu uyarılarda bulundu: “Hakkı batılla kirletmeyin. Yeryüzünde adaletli olun. Sermayenin değil Rabbinizin kulu olun. Bankaların yanında değil esnafın, çiftçinin, emekçilerin geleceğini düşünün. Kapitalist hırslardan değil şehirden, hayattan, nefesten ve topraktan yana tavır alın. Zenginlik içinde şımaranların değil, yoksulun yanında durun. Yoksa halkın yükselen öfkesinden kurtulamazsınız!”

İslami değerlere saldırı girişiminde bulunanların halkın dini değerlerine değil, halkı ve bütün insanlığı esir almaya çalışan sermaye sahiplerine karşı mücadele etmesi gerektiğini dile getiren Ahmet Örs, Taksim Gezi Parkı direnişiyle yaygınlaşan eylemlerde halka uygulanan şiddeti kınadı ve devletin hemen özür dilemesini ve polis şiddetinden zarar görenlerin zararlarının tazmin edilmesini, başta başbakan olmak üzere halkı aşağılayan ve ayrıştıran, “ben yaptım olducu” dilin terk edilmesini istedi.

Konuşmasının sonunda “Şehirlerimizi hapishaneye çeviren, insanlardan adım başı para kesen Deli Dumrullara boyun eğmeyeceğiz! 2-B’lerden kentsel dönüşüme; sağlığın ve eğitimin piyasalaşmasına kadar her gün daha da yaygınlaşan neoliberal yağmaya karşı sürekli bir direniş ruhunu canlı ve diri tutacak, hayatı ve insanı savunmaya devam edeceğiz.” diyen Örs, herkesi adalet üzere direnmeye çağırdı.

Eylem boyunca “Şehri, Tabiatı ve İnsanı Yağmalayan Kapitalist Politikalara Karşı Birlikte Direnelim!” pankartının yanı sıra “Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin Maide 8, Halka çapulcu diyenlere karşı buradayız, İflas eden binlerce esnaf için buradayız, Memleketi NATO’ya vermemek için buradayız, Başörtüsünü İslami Değerleri savunmak için buradayız, Son on yılda ölen 12 bin işçi için buradayız, Gezi Parkı talanına karşı buradayız, Geleceği çalınan gençler için buradayız, Milyonlarca işsiz için buradayız, AVM için yok edilen tabiat için buradayız, 7 milyon asgari ücretli için buradayız, HESe nükleere karşı çıkmak için buradayız” dövizleri taşındı ve “Allah adaleti emreder, AVMye değil ağaca parka özgürlük, Sermayenin değil halkın yanındayız, İslam adalet ve özgürlüktür, Başörtüsü özgürlük sancağımızdır, Esnaf batıyor sermaye büyüyor, Uyan diren özgürleş” sloganları atıldı ve tekbir getirildi.

Haber: Mustafa Özeke

Eylemde okunan açıklamanın tam metni:

ŞEHRİ, TABİATI VE İNSANI YAĞMALAYAN KAPİTALİST POLİTİKALARA KARŞI BİRLİKTE DİRENELİM!

Değerli arkadaşlar,

Taksim Gezi Parkında ağaçların kesilmesini engellemek için direnen insanların şiddete başvurularak dağıtılması sonucu tüm ülkeye yayılan eylemler sürüyor.

Birçok kişi bu süreçte kafa karışıklığı içinde…

Ülke geneline yayılan eylemlerin altında yatan sebeplerin iyi anlaşılması gerekiyor.

Halkını dinlemeyen, “ben en iyisini bilirim, en iyisini yaparım, benim dediğim olacak” tavrındaki müstağni, mütekebbir zihniyet yaşananların baş failidir.

Başbakanın üstenci, müstağni tavrını kınıyoruz.

Şehirlerini, park ve ağaçlarını korumak isteyen insanlara sabah namazı saatinde gaz bombalarıyla baskın yapmak zulümdür ve Allah zalimleri sevmez.

Arkadaşlar,

Gezi parkı bir semboldür. Ülkeyi uzun yıllardır etkileyen neoliberal politikalar son on yıllık AKP iktidarı döneminde derinleşmiş, toplumsal adaletsizlikleri, yoksullukları artırmıştır.

Biz, sayıları 7 milyona yaklaşan asgari ücretlilerin sessiz isyanı için buradayız!

Biz, milyonlarca işsizin çaresizliği için buradayız!

Biz, AVM saltanat ve faşizmi altında her gün işyerleri birer birer kapanan esnaf için buradayız!

Biz, HES ve nükleer inşaatlarının talan ettiği ve edeceği Anadolu toprağı için buradayız!

Biz, geleceksiz bırakılan, güvencesiz bir dünyada sermayenin köleleri olmaya aday gençler için buradayız!

Biz, kapitalizmin jandarması NATO’nun Malatya’daki füze kalkanı; katil ABD’nin İncirlik’teki üssü için buradayız!

Biz Suriye’yi ateşe verenlere; Ortadoğu’yu yeniden dizayn eden küresel güçlerle işbirliği içinde olanlara karşı çıkmak için buradayız!

Biz, son 11 yılda iş cinayetlerinde can veren 12 bin emekçi için buradayız.

Biz, sermayenin semirmesi için halkı haraca bağlayanlara karşı durmak için buradayız!

Biz, yıllardır yasaklarla mücadele eden başörtüsü için buradayız!

Biz, yağmalanan şehirleri ve tabiatı; bir bütün halinde insanı savunmak için buradayız!

Arkadaşlar,

Başkalarının ne dediğinden önce kendimizin adalet bahsinde ne söyleyeceğimiz, nerede durduğumuz önemlidir.

Biz baskının, aşağılamanın, tekebbürün karşısında, insanın yanındayız.

İslami değerleri hoyratça kapitalist yağma düzenlerini örten bir kılıf olarak kullananlara, İslam’ın özgürlük sancağı başörtüsünü NATOculuğun, Amerikancılığın maskesi yapanlara hakikati hatırlatıyoruz:

Bu hatalarınızdan vazgeçin. Hakkı batılla kirletmeyin. Yeryüzünde adaletli olun. Sermayenin değil Rabbinizin kulu olun. Bankaların yanında değil esnafın, çiftçinin, emekçilerin geleceğini düşünün. Kapitalist hırslardan değil şehirden, hayattan, nefesten ve topraktan yana tavır alın. Zenginlik içinde şımaranların değil, yoksulun yanında durun.

Yoksa halkın yükselen öfkesinden kurtulamazsınız.

Değerli arkadaşlar,

Halkın haklı tepkileriyle ilerleyen süreçte bazı güçler İslami değerlere dönük saldırgan bir dil kullanabilmiştir.

Bu arkadaşlara şunu tavsiye ediyoruz:

Halkın dini değerlerine değil, halkı ve bütün insanlığı esir almaya çalışan sermaye sahiplerine karşı mücadele edin!

İslam’a ve insana saygısı olmayan kişi ve anlayışları özgürlük sembolü kılma çabalarınız samimi kaygılarla başlayan süreci baltalayacaktır. Kin ve nefretle değil hakikat üzere bir anlayış ve tavır geliştirmek herkes için büyük bir kazanım olacaktır.

Arkadaşlar,

Taksim Gezi Parkı direnişiyle yaygınlaşan eylemlerde halka uygulanan şiddeti kınıyoruz.  Devletin hemen özür dilemesini ve polis şiddetinden zarar görenlerin zararlarının tazmin edilmesini, başta başbakan olmak üzere halkı aşağılayan ve ayrıştıran, “ben yaptım olducu” dilin terk edilmesini istiyoruz.

Kıymetli kardeşler,

Biz bu meydanda yıllardır ne söylediysek yine aynı sözü söylüyoruz.

Adalet ve özgürlük için küresel kapitalizme, onun yerli işbirlikçilerine karşı mücadelemiz sürecektir.

Şehri ve tabiatı kapitalist hırsları için yağmalayanlara geçit vermeyeceğiz.

Şehirlerimizi hapishaneye çeviren, insanlardan adım başı para kesen Deli Dumrullara boyun eğmeyeceğiz!

2-B’lerden kentsel dönüşüme; sağlığın ve eğitimin piyasalaşmasına kadar her gün daha da yaygınlaşan neoliberal yağmaya karşı sürekli bir direniş ruhunu canlı ve diri tutacak, hayatı ve insanı savunmaya devam edeceğiz.

Herkesi bu çizgide adalet üzere direnmeye çağırıyoruz.

Gelin, birlikte direnelim!

TOKAD (Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği) adına Ahmet Örs, www.tokad.org

 

 

 

 

 

 

 

1 yorum

  1. muhafaza-kar bir hükümetimiz olduğu için ne kadar şükretsek(!) azdır müslümanalr olarkk…
    Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun…

Bir yanıt bırakın