TOKAD yaptığı eylemle, AKP Kadın Kollarının yeni anayasa sürecine sunulmak üzere, yaptığı çalıştayın sonucu olarak öğretmenlik, yargı ve emniyet mensuplarının başörtülü çalışmamasını isteyen kararını protesto etti ve her alanda başörtüsüne şartsız-sınırsız özgürlük istedi.
Başörtülülerin 28 Şubatı bir asra yaklaşıyor
Tokat Yeraltı Çarşısı üzerinde gerçekleştirilen eylemde basın açıklamasını Hacer Gültaş okudu. “Bu ülkede başörtülülerin 28 Şubat’ı yavaş yavaş bir asra yaklaşıyor.” diyen Gültaş, uzun yıllardır başörtüsü mücadelesi verdiklerini, bu mücadelenin devam edeceğinin her geçen gün yaşanan gelişmelerle kendisini bir kez daha gösterdiğini söyledi.
Başörtülü öğrencilerin anneleri hapse atılıyor
Sözlerini “Daha dün Gaziantep’te başörtüsüyle okuluna devam etmek isteyen fakat okul idaresi tarafından okula alınmayan ilköğretim okulu öğrencisi Şüheda Çevik’in annesi Güllü Çevik’e kızının eğitim hakkını araması nedeniyle 2 yıl 10 ay hapis cezası verildi. Genç kızlarımız ilköğretim okullarında, liselerde derslerine başörtüleriyle devam edemiyor. Öğretmenler, avukatlar, emniyet ve yargı mensupları mesleklerini Allah’ın emri olan başörtüleriyle icra edemiyor.” diye sürdüren Gültaş, başörtülü kadınlara dönük yasakçılıkta bayrağı AKP kadın kollarının eline aldığını, 28 Şubatta zirve yapan başörtüsü yasağının rantıyla iktidara gelenlerin halka dönük bu ayrımcı tutumunu asla kabul etmediklerini belirterek AKP kadın kollarının, yasakçılığı yeni anayasa sürecine tavsiye eden kararını başörtülü kadınlar adına kınadı.
AKP Kadın Kolları ya da başka hiçbir zümre başörtüsünü yasaklayamaz
Başörtülü öğretmenlerin, müfettişler geliyor diye imam-hatip okullarında köşe bucak saklandığını, inancı ve onuruyla görev yapmaları engellenen avukatların; hâkim ya da savcı olamayan genç hukukçu hanımların haddi hesabı olmadığını, başını örtmekte ısrarcı olan ilköğretim öğrencilerinin annelerinin hapsedildiğini hatırlatan Hacer Gültaş, başörtüsü rantıyla iktidara gelenlerin bunun hesabını halka er ya da geç vereceğini ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı: “Biz başörtülüler olarak yeni ya da eski anayasa sınırı, şartı, dayatması kabul etmiyoruz. Kararlılığımızı inancımızdan ve direniş azmimizden alıyoruz. Başörtümüz hayatın bütün alanlarında özgürleşene kadar mücadeleye devam edeceğiz. AKP kadın kolları ya da başka hiçbir zümre ve kuruluş Allah’ın emri olan başörtüsünü hiçbir yerde yasaklayamaz. Aksi takdirde Allah’a ve halka verecekleri hesaptan kurtulamayacaklardır!”
Başörtüsüne şartsız sınırsız özgürlük
Eylem boyunca “Başörtüsüne Şartsız Sınırsız Özgürlük” pankartının yanı sıra “başörtülü polis-hakim-öğretmen, yasakçı ve ayrımcı akp kadın kolları, başörtüsüne her yerde özgürlük” gibi dövizler taşındı ve “İnanca saygı başörtüye özgürlük, yasakçılara direneceğiz, her yerde inancımızla var olacağız” gibi sloganlar atıldı.
Haber: Sedanur Tokel
Eylemde okunan basın açıklamasının tam metni ise şu şekilde:
Hiçbir kişi ya da kurum, hiçbir yerde başörtüsünü yasaklayamaz!
Değerli basın mensupları, duyarlı Tokat halkı,
Bu meydanda başörtüsüne özgürlük çağrısı yapan nice eylemler, açıklamalar yaptık.
Öyle görünüyor ki bu eylemlere devam edeceğiz. Bu ülkede inançlarından dolayı başlarını örten insanlar her zaman baskıların, yasakların muhatabı oldu, bedel ödedi.
Başörtüsü yasağı bugün ülkenin dört bir yanında tüm hızıyla devam ediyor. İlköğretim okullarından liselere, oradan kamunun her birimine kadar başörtülüler yasaklarla boğuşuyor, Rablerinin emrine savaş açan uygulamalara karşı direnmeye çalışıyorlar.
Daha dün Gaziantep’te başörtüsüyle okuluna devam etmek isteyen fakat okul idaresi tarafından okula alınmayan ilköğretim okulu öğrencisi Şüheda Çevik’in annesi Güllü Çevik’e kızının eğitim hakkını araması nedeniyle 2 yıl 10 ay hapis cezası verildi.
Genç kızlarımız ilköğretim okullarında, liselerde derslerine başörtüleriyle devam edemiyor.
Öğretmenler, avukatlar, emniyet ve yargı mensupları mesleklerini Allah’ın emri olan başörtüleriyle icra edemiyor.
Yani bu ülkede başörtülülerin 28 Şubat’ı yavaş yavaş bir asra yaklaşıyor.
Değerli arkadaşlar,
Bütün bu vahim tabloya yeni bir hoyratlık, yeni bir aymazlık, yeni bir kendini bilmezlik daha eklendi.
Malumunuz üzeredir ki bu aralar memlekette bir yeni-sivil anayasa yapma tartışmaları yaşanıyor. Bazı kişi ve kuruluşlar bu yeni anayasa sürecinde kanaatlerini açıklıyor, önerilerde bulunuyor.
İktidardaki AKP’nin kadın kolları da bu süreçle ilgili olarak yeni anayasa çalıştayı düzenlemiş. Bu çalıştay sonucunda AKP kadın kolları yargıçlık, öğretmenlik, emniyet görevlisi gibi meslek mensuplarının başörtülü olmalarını istemediğini ilan etmiş
İktidar partisinin kadın kolları, özgürlükleri genişleteceği iddiasıyla yapılmaya çalışılan ve sivil olacağı savunulan yeni anayasada öğretmen, yargıç, polis gibi çalışanların başörtüsü takmaması gerektiğini savunuyor.
AKP kadın kollarının, yasakçılığı yeni anayasa sürecine tavsiye eden bu kararını başörtülü kadınlar olarak kınıyoruz. Görüyoruz ki Allah’ın hükümlerini her dönemde kısıtlamaya, yok saymaya çalışan birileri çıkıyor.
Öyle görünüyor ki başörtülü kadınlara dönük yasakçılıkta bayrağı AKP kadın kolları eline almıştır. 28 Şubatta zirve yapan başörtüsü yasağının rantıyla iktidara gelenlerin halka dönük bu ayrımcı tutumunu asla kabul etmiyoruz. Bu utanç levhasına karşı dün olduğu gibi bugün de direneceğimizi, başörtüsünün şartsız – sınırsız her alanda özgür olabilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.
Şimdi soruyoruz: Bir öğretmen, bir hâkim, avukat ya da polis memuru neden Rabbinin emrini yerine getirmek için mesleğini icra ederken başını örtemiyor, örtemeyecek?
AKP kadın kollarının tavsiyesine göre de, özgürlükleri getireceği iddia edilen yeni anayasaya göre de başını örtmesi kesin olarak yasaklanacak! Bu kimin haddinedir?
Buradan sesleniyoruz: Tarafsızlık masalıyla bizleri kandıramazsınız. Başörtülülerin mesleklerini icra ederken insanlara adaletle, tarafsız bir şekilde muamele edemeyeceği iddiasıyla hareket etmek küstahlıktan başka bir şey değildir.
Bugün başörtülü öğretmenler, müfettişler geliyor diye imam-hatip okullarında köşe bucak saklanıyor. İnancı ve onuruyla görev yapmaları engellenen avukatların; hâkim ya da savcı olamayan genç hukukçu kızlarımızın haddi hesabı yok! Başını örtmekte ısrarcı olan ilköğretim öğrencilerinin anneleri hapsediliyor. Başörtüsü rantıyla iktidara gelenler bunun hesabını halka er ya da geç verecektir!
Biz başörtülüler olarak yeni ya da eski anayasa sınırı, şartı, dayatması kabul etmiyoruz. Kararlılığımızı inancımızdan ve direniş azmimizden alıyoruz. Başörtümüz hayatın bütün alanlarında özgürleşene kadar mücadeleye devam edeceğiz. AKP kadın kolları ya da başka hiçbir zümre ve kuruluş Allah’ın emri olan başörtüsünü hiçbir yerde yasaklayamaz. Aksi takdirde Allah’a ve halka verecekleri hesaptan kurtulamayacaklardır!
tokad (Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği) adına Hacer Gültaş
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.