1 Mayıs 2014: Adalet ve Özgürlük Mücadelemiz Sürüyor!

 

TOKAD, Eğitim İlke-Sen ve Özgür Yazarlar Birliği 1 Mayısta adalet ve özgürlük çağrısıyla yine meydanlardaydı.

İstanbul Fatih’teki 1 Mayıs yürüyüşü 09:30’da Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Camii önünden başladı. Yürüyüş boyunca adalet ve özgürlük çağrısında bulunan, iş cinayetlerini işleyen, emperyalist tahakkümü anlatan, kapitalist yağma düzenine karşı çıkan pankart ve dövizler taşındı; sloganlar atılıp tekbir getirildi, marşlar söylendi.

Fatih Camiinden çıkan Antikapitalist Müslümanlar’la ve Çapa yönünden İşçi-Der’le birlikte gelen Emek Adalet Platformuyla birleşen kortej polis tarafından Saraçhane’de engellendi. Yürüyüşü sürdürmek için polis engeline uzun süre direnen topluluktan on kişi gözaltına alındı, polis gaz ve coplarla topluluğa müdahale etti.

TOKAD, Eğitim İlke-Sen ve ÖYB adına TOKAD İstanbul İl Temsilcisi Emre Karaca polis barikatı önünde aşağıdaki açıklamayı okudu:

1 MAYIS: ADALET VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR!

Sevgili dostlar,

Yine ve yeni bir 1 Mayısta kapitalist yağma ve talanın karşısına dikilmek için meydanlardayız!

Tabiatı, hayatı ve insanlığı yerel ya da küresel hiçbir ayrım yapmadan iliğine kadar sömürüp köleleştiren kapitalist ifsada dur demek için meydanlardayız!

Açlık sınırının çok çok altında, 846 lirayla yaşamaya mahkûm edilen milyonlarca asgari ücretlinin artarak devam eden köleliğine isyan etmek için meydanlardayız!

Marketlerde, mağazalarda, tekstil atölyelerinde, inşaatlarda asgari ücret bile alamayan, sigortasız çalıştırılan, kölelik standartlarının bile çok altında çalışmak zorunda kalan milyonların çığlığı olmak için meydanlardayız!

İşçileri sömüren, onları güvencesizliğe mahkûm eden taşeroncu politikalara karşı çıkmak için meydanlardayız!

Hırsların esir aldığı zengin hayatların arzularına köle edilerek iş cinayetlerinde katledilen emekçilere yapılan zulümleri ifşa etmek, yeni zulümleri engelleyecek direnişlere omuz vermek için meydanlardayız!

Sosyal devleti öldüren; sendikasızlığı, esnek ve güvencesiz çalışmayı dayatıp emeği ucuza kapatan, bir ucu 12 Eylülcülere, diğer ucu AKP iktidarına uzanan vahşi neoliberal politikalara karşı çıkmak için meydanlardayız!

Adalet talebiyle 1 Mayısta sokaklara çıkmak isteyen emekçileri meydanlardan kovmak isteyen, şehri onlara yasaklayan gücün karşısına dikilmek için meydanlardayız!

MİT, MEB, TİB, HSYK gibi yeni yasal düzenlemelerle oluşturulmak istenen yeni vesayet düzenine karşı çıkmak için meydanlardayız!

Şehirlerimizi azgın kapitalist yağmanın talanına açıp halkımızı kırdan süren; göğü delerek Rabbimize karşı ululanan binaların, arabaların cenderesinde insanlara can çekiştiren kent politikalarına karşı çıkmak için meydanlardayız!

Libya’dan Afganistan’a, Irak’tan Pakistan’a, Suriye’den İran’a kadar İslam halklarını, Ortadoğu’yu baştanbaşa esir etmek isteyen batılı emperyalistlere, onların kanlı jandarması terörist NATO’ya karşı onurumuzu ve ülkelerimizi savunmak için meydanlardayız!

Katil NATO’yu Malatya’dan, İzmir’den; emperyalist ABD’yi İncirlik’ten söküp atmak için meydanlardayız!

Mısır’da, halkın sesini idam tehditleriyle kısmaya, onları terbiye etmeye çalışan katil ve zalim darbecilere karşı meydanlardayız!

Suriye halkını korkunç bir ateşe atan yerel ve küresel zalim güçlere karşı çıkmak için meydanlardayız!

Arkadaşlar!

Dünya, adalet ve özgürlük mücadelesinin arenası… İnsanın varoluşundan bu yana bu böyle! Biz vahiyden aldığımız referansla adalet ve özgürlük mücadelesinde saf tutmak için bir araya, yan yana, omuz omuza geldik.

1 Mayıs bizim için insanoğlunun adalet ve özgürlük mücadelesinin kıymetli günlerinden biridir. Hayatı kıskacına alan kapitalist kuşatmaya insanın verdiği mücadelenin sembol günlerinden biridir 1 Mayıs!

İnsanı köleleştiren; emeğini, inancını sömüren zalim ve fâsık güçlere karşı Müslümanlar olarak ezilenlerden yana olmak için meydanlardayız! Adaletin terazisinin ancak Kur’an’ın aydınlık dünyasını rehber edinerek doğrultulabileceğine inanarak meydanlardayız!

Arkadaşlar,

Kapitalist saldırı ne insanı sağlam bırakıyor, ne tabiatı! Rabbimizin Kur’an-ı Kerim’de, Rum suresinde ifade ettiği “İnsanların elleriyle yapıp ettiklerinden dolayı karada ve denizde fesat çıktı!”  hakikati, neoliberal kapitalist saldırganlığın egemenliğini ilan ettiği günümüzde daha net bir şekilde kendini göstermektedir.

Ancak biz İslami muhalefet ve mücadele umudunun her zaman mümkün olacağı inancıyla alanlarda, salonlarda, dergi ve kitap sayfalarında bütün gayretimizle yer almaya devam edeceğiz. Yoksulların, ezilenlerin, sömürülenlerin yanında Hakkın ve hakikatin sesini yükselteceğiz! Bizi Allah ile aldatanlara asla fırsat vermeyeceğiz!

Firavun’un karşısına köleleştirilen İsrailoğullarını kurtarmak azim ve kararlılığı ile dikilen Musa, Nemrud’un karşısına ateşe atılma tehdit ve cezasına rağmen müthiş iradesiyle dikilen İbrahim, Ebu Cehil’in karşısına “fekkü ragabe-kölelere özgürlük” şiarıyla yeni ve bambaşka bir adil dünya idealiyle dikilen Muhammed gibi yerel ve küresel zalimlerin karşısına dikileceğiz!

Arkadaşlar,

Sömürü ve zulüm politikaları çok boyutludur, kendi aralarında örgütlüdür. Her vesileyle örgütlenen bu zulüm ve sömürü politikalarına karşı ancak örgütlü direnişlerle karşı koyabiliriz. Grevin, boykotun, eylemliliklerin gücünü, hak ve adalet üzere birlikte olmanın her türlü pratiğini zorlamalıyız. Şeytani egemen güçlerin kapitalizmin mü’minleri haline getirdiği insanları vahyin aydınlığında diriltme çabamızın ancak direniş alanlarını genişletip bereketlendirmekle mümkün olabileceğini unutmayalım.

2014’ün 1 Mayıs’ında, bu meydanlardan bir kez daha seslenerek bitirelim konuşmamızı:

Ey bütün mazlum ve mustazaf halklar,

Ey emeği, inancı, dili, ülkesi, havası, suyu, nesilleri ifsat edilip sömürülen, yağmalanan ezilen halklar,

Ey emperyalistlerin, kapitalistlerin kuşatmasında can çekişen halklar,

Gelin birlikte direnelim, Kur’an’ın rehberliğinde adil ve özgür bir dünyayı birlikte kuralım!

eğitim ilke-sen, tokad, özgür yazarlar birliği

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın