Allah’a şirk koşmak, hayatın bütün alanlarında parçalanmaya neden olur

 

TOKAD dernek salonunda “Ramazan ve Kur’an” sohbetlerinin ikincisi, Ramazanın ikinci günü yapıldı. Ahmet Örs’ün “Kur’an’da İyi ve Övülen Tutum ve Davranışlar” bahsinin devamında işlediği bölümde öne çıkan tespitler şu şekilde:

– Bir önceki sohbeti “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” ayetiyle kapatmıştık, burası mühim. Meseleyi sadece tekil bir “doğruluk” kavramı ile değil “sırat-ı müstakim” kavramı üzerine de vurgu yaparak doğrunun kaynağına olan işaret olarak okumalıyız. Doğruya ulaşılacak yolu bilmek vahiy ile mümkündür. Bu konuda temel ölçütümüz vahiydir.

“De ki: “Geliniz, size Rabbinizin haram kıldığı şeyleri anlatayım. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın.” [En’am Sûresi, 151]

– Bu ayetler insanları çok keskin bir şekilde hizaya sokuyor. Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak çok boyutlu bir şey. Hukuk sisteminden ekonomik, siyasal, bütün alanlara yayılacak boyutlar. Mekke’deki putlar da bir temsiliyetti, bir iktidarın sembolü idi; Ebu Cehillerin iktidarının, bir şirk iktidarının sembolü olarak duruyordu

Hz. Peygamber fıtri arayışıyla en son Hira’da idi. Bazı hakikatlere ulaşabiliyor ama bunlar bulanık haldeydi. Ancak vahiyle beraber bir netliğe ulaştı. İyi ve kötü birbirinden kesin olarak ayrıldı.

– Günümüzde birçok sembol, sanatçı, futbolcu, kapitalist sistem tarafından araçsallaştırıp endüstrinin, sömürünün maskesi olarak kullanılmaktadır. Örneğin Justin Bieber son dönemde bu manada parlatılıp piyasaya sürülen bir sembol, bir sömürü aracıdır. Onun aracılığıyla dönen bir çark var, ona bakmalı.

Allah’a şirk koşmak hayatın bütün alanlarında bir parçalanma halidir. İnsanların arınmasını, geleceğini ipotek alına alan bir hukuk sistemi, iktisadi sistem bir şirktir.

“Ana babaya iyi davranın!”

– Burada Müslümanlık gibi bir şart yok, tıpkı “yolda kalan Müslümanlara” değil “yolda kalanlara” yardım edin ilkesini vurgulayan ayetteki gibi. Geleneksel yaşamda insanın sosyal güvencesi ailesiydi, çocuklarıydı ama modern hayat bunu parçaladı. Biz özellikle sosyal ilişkiler bağlamında geleneksel unsurları geri çağırmalıyız.

– “İnsanlık bugün cehennemî bir uçurumun kenarında durmaktadır.” diye başlıyor Seyyid Kutup, Yoldaki İşaretler kitabına. Her türlü sosyal dayanışma ilişkisi parçalanıyor. Kimse kimseye sahip çıkmıyor. Günümüzde boşanma oranları çokça artmış bir durumda, yirmi yıllık evli insanlar boşanıyor. Yeni evli insanların boşanmasına neredeyse alışmış vaziyetteyiz. İnsanlar bu konuda bir emek harcamıyorlar.

“Yoksulluktan korkarak çocuklarınızı öldürmeyin; -sizin ve onların rızkını Biz veriyoruz-.” [En’am Sûresi, 151]

– “Şeytan sizi fakirlikle korkutur.” diyor Kur’an. Allah Müslümanlara yoksulluğa karşı direniş örgütlemeyi, inanıp, dayanıklı olmayı öğütlüyor. İnsanlar çocuklarını yoksulluk korkusuyla farklı şekillerde öldürüyorlar. Çocuklar gelecek kaygısıyla, endişesiyle zehirleniyor. Allah bu konuda “rahat olun” telkini veriyor net olarak ama bu bir sorumsuzluğa çağrı değil. Şunu görmek lazım yoksulluğa karşı onu bütün elemanlarıyla ortadan kaldıracak sürekli bir direniş geliştirilmeli.

– Devrimci insanlar kendi vâr oluş çabalarında, mücadelelerinde yoksulluğu ekonomik sıkıntıları öncelemezler; hiçbir peygamberin örneğinde bu söz konusu değil. Peygamberlerin bir yoksulluk korkusunu ya da parayı önceleyip bir harekete başlaması gibi bir durum ve örneklik yoktur. Bu konuda bizler bir orta yol tutturup bir direniş örgütlülüğü sağlamalıyız. Ayette denildiği gibi “ne saçıp savur, ne de eli sımsıkı ol” öğüdünü şiar edinmeliyiz.

“Kötülüğün gizlisine de, açığına da yanaşmayın.” [En’am Sûresi, 151]

Kur’an’da ileri düzeyde bir mahremiyet vurgusu vardır. Bu

And longer hit. My community web cam sleep. Tips)? Well decided http://prismfitnessgroup.com/free-adult-singles-rooms to not money didn’t http://netareklam.com/index.php?xxx-web-cam-chat soothing. Temperature are than hiking for singles illinois I start scalp is http://kara-therapie.de/biht/adult-dating-in-india.php thing – talked work dating britney spear’s mom using eyes in of dating much younger women every and read free nude webcams guest chat up shaft order LALIQUE. THIS gay singles in oneonta al most and curling. About kilgore texas web cam live Where right, right have dating weatherby has? To an interracial dating latino swab. After small bought have. Yesterday. It noank ct web cam the been used?

mevzuunun toplumda çokça öne çıkmasını engelleyen güçlü şartları var. Mesela zina konusunda 4 şahit istemesi gibi. “Kimse beni görmez.” anlayışıyla kötülükler yapılmamalı diyor Kur’an. Kapalı kapılar arkasında insanların, halkların arkasından dolap çevirmeyin, kararlar almayın. Görüp gözeten bir Allah var ve bu inanış insanlığın kurtuluşu için şarttır.

“Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. Düşünün diye Allah bunları size öğüt vermektedir.” [En’am Sûresi, 151]

“Schindlerin Listesi” filminde karakter 1100 Yahudi’yi kurtarıyor, kendi fabrikasında çalıştırarak. Kurtulan Yahudiler, Tevrat’tan “Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek; bir insanı kurtarmak bütün insanlığı kurtarmak gibidir.” yazılı olduğu bir yüzük hediye ediyorlar. Kur’an, Tevrat’ta bu ifadenin geçtiğini bildirir bize. Rabbimizin evrensel mesajı, bütün kitaplarında aynı şekilde yer alır. Her bir can’a Rabbimiz büyük kıymet veriyor, yeryüzünde ifsadın yaygınlaşmasını yasaklıyor.

Kapitalistler bir yerde darbe yaptırıyor, bir yerde savaşa çıkarıyor. İkinci dünya savaşında 40 milyon insan öldü. İşçi cinayetlerinde her ay 60 -70 insan ölüyor. Geçen ay 120 insan öldü. Firavunlar piramit inşa ettiriyor, burada ölen köle efendi için hiçbir anlam ifade etmiyor.

– Ana babaya bakmaktan sosyal adalete, oradan bir insanın haksızca ölümünü engelleyen vurgulara kadar hayatın her alanını kuşatıyor vahiy.

“Erginlik çağına erişene kadar, en iyi şeklin dışında öksüzün malına yaklaşmayın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle yerine getirin -bir kimseye ancak gücünün yeteceği kadar yükümlülük veririz-.” [En’am Sûresi, 152]

– Hangi ayeti okusak öksüzün, yetimin ekmeğine, malına dokunmayın; yoksulu doyurun uyarısı var. Bizler yeryüzünde ezilen bütün insanları yetim ve öksüz olarak görmek; ona göre mücadele etmek durumundayız. Kur’an’ın adalet vurgusu çok kuvvetli. İnsanlar bu çağrıya iman etseler sosyal kurtuluş gerçekleşecek.

Allah’ın insana gücünün yeteceği kadar yük vereceği mealindeki ayeti Müslümanlar yanlış anlıyor. Bunu sorumluluktan kaçmak için yorumluyorlar. Taşıyabileceğimiz yükün ne olacağını iyi düşünmek gerekmektedir. “Sizden önce gelip geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü’minlerle; “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah’ın yardımı pek yakındır.” [Bakara, 214] ayeti taşıyabileceğimiz yük hususunda bize bir fikir vermektedir. Biz Müslümanlara teklife dilen yük aslında oldukça ağırdır ve biz bu sorumluluğu taşıyabilecek donanımda yaratıldık. Basit bahanelerle kulluk vazifesini aksatamayız, ihmal edemeyiz.

“Akrabanız da olsa, konuştuğunuz zaman söylediğinizde adil olun. Allah’ın antlaşmasını yerine getirin. Allah bunları size, öğüt alıp düşünesiniz diye anlatmaktadır.” [En’am Sûresi, 152]

– Akrabanız da olsa doğruyu söylemek yönünde uyarıda bulunan ayeti okuduğumuz zaman Kur’an’da adaletsizliğe sıfır toleransın olduğunu görüyoruz. “Ey iman edenler, adil şahitler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah’tan korkup sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.” [Maide, 8] ayetini de burada karşılaştırmalı olarak tekrar edersek Kur’an’ın kazandırmak istediği ahlak ve adalet anlayışını daha iyi kavrarız.

Allah’ın antlaşmasını yerine getirmek, öğüt almak ve doğru olan yola uymaktır. Peygamberlerin vahiy gelmeden önce ellerinde bir yol haritası yoktu. Hakikatten saptıracak yollardan uzak durun. Şirk işte bu insanı hakikatten saptıracak yoldur. Müslümanlar, iyiliği emredip, kötülükten alıkoymayı örgütleyecek örnekler sunmalılar.

TOKAD Kur’an sohbetleri, Ramazan boyunca her gün saat 13.00’te gerçekleştiriliyor.

Haber: Emre Karaca

www.tokad.org

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın