Depremzede Çadırlarındaki Yangın ve Ölümler Sorumsuz Politikaların Sonucudur

Derneğimiz, Van’daki depremzedelerin yaşadığı çadır yangınları ve bu yangınlarda meydana gelen ölümlerle ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Dernek merkezinden yapılan açıklamada Türkiye’de deprem için hazırlıkların yeterli olmadığının Van depremiyle bir kez daha görüldüğü belirtilirken deprem vergilerinin duble yollara aktarıldığını açıklayan devlet bakanı Mehmet Şimşek ve uygulanan politikalar eleştirilerek Bugün Van halkının 70 bini kar ve kış şartlarının acımasızlığı altında çadırlarda hayatta kalmaya çalışıyor. Şimdiye kadar, o da uzun bir gecikmeyle 90 bin kişinin konteynırlara yerleştirildiği söyleniyor. 300 bin kişi ise Van’ı terk etmiş durumda. Eğer o 300 bin kişi de Van’ı terk etmeseydi yaşanabilecek trajedi hesap bile edilemezdi.” denildi.

İnsan hayatını değersizleştirip büyüme ve zenginleşme tutkusuna teslim olanlara karşı esaslı bir muhalefet yapmanın vicdanlı ve onurlu her kişi ve çevrenin görevi olduğu vurgulanan açıklamada bunun olmaması durumunda sorumluluklarını yerine getirmeyip pişkince açıklama yapan iktidar sahiplerinin halkın acılarını görmezden gelmeye devam edecekleri vurgulandı.

TOKAD tarafından yapılan açıklamanın tam metni şu şekilde:

Depremzede çadırlarındaki yangın ve ölümler sorumsuz politikaların sonucudur

Van depremi üzerinden aylar geçmesine rağmen depremzede halkımız şiddetli kış şartlarında zorluklarla mücadele ederek hayatta kalmaya çalışırken her geçen gün yeni bir çadır yangınında ölen çocukların haberleri yüreklerimizi dağlıyor.

Van depremi, her yerde ulu orta dillendirilen iddiaların sahteliğini ortaya koymuştur. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olmakla övünen iktidar sahipleri, evleri yıkılıp kış günü açıkta kalan Van halkı için bir şey yapmamıştır.

Bugün Van halkının 70 bini kar ve kış şartlarının acımasızlığı altında çadırlarda hayatta kalmaya çalışıyor. Şimdiye kadar, o da uzun bir gecikmeyle 90 bin kişinin konteynırlara yerleştirildiği söyleniyor. 300 bin kişi ise Van’ı terk etmiş durumda. Eğer o 300 bin kişi de Van’ı terk etmeseydi yaşanabilecek trajedi hesap bile edilemezdi.

1999’daki Sakarya depreminden bu yana bu ülkede deprem sürekli gündemde oldu. Depreme karşı bireysel ve kamusal hazırlıklar hep tartışıldı. Bugün anlaşılmıştır ki bu yoğun gündeme rağmen devletin deprem için yeterli hazırlıkları yapmadığı ortaya çıkmıştır.

10 yıldan fazla zamandır toplanan deprem vergilerinin duble yollara harcandığını devlet bakanı Mehmet Şimşek itiraf etti. iktidar sahiplerinin halkı değil de kapitalist politikaları benimseyip öncelemesinin açık beyanı olan bu itiraf, sosyal devletin olmadığının açık ve pişkin ilanından başka bir şey değildir.

Çadır yangınlarında can veren çocukların egemenler nezdinde duble yollar kadar değerli olmadıkları ortaya çıkmıştır. Aylardır yurttaşları için prefabrik temin edemeyenler hangi başarılarıyla övünebilirler?

Sivil kuruluşlar da olmasa tamamen çuvallayan bir yönetim anlayışından bahsediyoruz. Van için toplanan yardım paralarının önemli bir kısmının da depremzedelere teslim edilmek yerine bankalarda bekletilmesi de ayrı bir skandaldır.

Her yeni çadır yangını ve ölüm haberleri bahsettiğimiz çok yönlü tablonun vahametini derinleştirmektedir. Deprem vergilerinden toplanan fonları başka yerlere aktaranlar, deprem hazırlıklarını yapmayan sorumsuz sorumlular hemen istifa etmeli ve Van halkından özür dilemelidir.

İnsan hayatını değersizleştirip büyüme ve zenginleşme tutkusuna teslim olanlara karşı esaslı bir muhalefet yapmak vicdanlı ve onurlu her kişi ve çevrenin görevi olmalıdır. Aksi takdirde sorumluluklarını yerine getirmeyip pişkince açıklama yapan iktidar sahipleri halkın acılarını görmezden gelmeye devam edecektir.

TOKAD olarak depremzede halkımızı kar ve kışa, çadır yangınlarıyla ölüme terk eden beceriksiz ve sorumsuz politikaların sahiplerini kınıyoruz. Herkesi bu konuda duyarlı olmaya ve yaşananların hesabını sormaya davet ediyoruz.

TOKAD

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın