İstanbul’da Türkiye – İsrail Görüşmeleri Protesto Edildi

TOKAD, İLKE-SEN ve ÖYB, Türkiye ile İsrail arasında yakınlaşmayı amaçlayan görüşmeleri protesto etti.

İstanbul’da, Eminönü Meydanında gerçekleşen eylemin başlangıcında söz alan Eğitim İlke-Sen Başkanı Ahmet Örs, bu yakınlaşmayı hiçbir şekilde kabul etmediklerini, HAMAS ve diğer direniş hareketlerini sonuna kadar destekleyeceklerini söyledi.

Ortadoğu uzmanı, gazeteci İslam Özkan da eylemde bir konuşma yaptı. Konuşmasında Türkiye-İsrail görüşmelerini detaylıca ele alan Özkan, AKP hükümetinin üç-dört sene önceki tavrıyla bugünkü tavrı arasındaki çelişkiye dikkat çekti. İslam ülkelerine karşı uzlaşmaz bir tutumda ısrar eden Türkiye’nin sıra İsrail’e geldiğinde böyle bir teslimiyet anlaşmasına gitmesinin izahı olmadığını dile getiren Özkan, hiçbir meşruiyeti olmayan Siyonist işgal rejimiyle Türkiye’nin yaptığı anlaşmaları halk olarak asla tanımayacaklarını dile getirdi.

Topluluk adına basın açıklamasını TOKAD İstanbul İl Temsilcisi Emre Karaca okudu. Karaca, açıklamasına “Katil ve gâsıp Siyonist rejimle yapılacak her türlü anlaşmayı reddediyoruz.” diye başladı ve İsrail’le anlaşmanın Siyonistlerle yakınlaşmanın Ümmete ve insanlığa karşı işlenmiş bir suç ve ihanet olduğunu söyledi.

İsrail’le yaptığı gizli saklı yakınlaşma görüşmelerinin utanç verici olduğu gerekçesiyle AKP iktidarını eleştiren Karaca, “Mavi Marmara asıl şimdi bu kararla vurulmuş, Filistinli çocuklar bu kararla bir kez daha toprağa düşmüş, Mescid-i Aksâ’nın esareti bu kararla pekişmiştir.” ifadelerini kullandıktan sonra Türkiye’nin ABD, AB ve NATO gibi şer odaklarının peşine takılarak Ortadoğu’da önemli yanlışlar yaptığını ve en sonunda İsrail limanına demir attığını söyledi.

28 Şubat’ın için bugünün zafer günü olduğunu savunan Karaca, 28 Şubat’ın en büyük amaçlarından birinin İsrail’in güvenliğini sağlamak olduğunu, İslami görünümüyle siyaset yapan bir iktidarın bu süreci tamamladığını, İslami çevrelerin bu iktidar sürecine verdikleri sınırsız destekten dolayı özeleştiri yapmaları gerektiğini söyleyerek konuşmasını tamamladı.

Eylem boyunca “İsrail’in Dostu Olmayacağız, Yaşasın Küresel İntifada, İşbirlikçi AKP Hesap Verecek, İsrail’le Anlaşma İhanettir, Ticaret Bitsin İlişkiler Kesilsin, Mavi Marmara Onurumuzdur, Şehitlerin Kanı Satılık Değildir, İslam Milleti Kabul Etmez Zilleti” sloganları atıldı, tekbir getirildi.

Haber: Mustafa Özeke

 

Eylemde okunan basın açıklamasının tam metni şu şekilde:

İSRAİL’LE ANLAŞMA, ÜMMETE VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇTUR, İHANETTİR!

Değerli arkadaşlar,

Türkiye ile İsrail arasında yeni bir döneme adım atılıyor.

Son yıllarda görünürde kötüleşen ilişkiler onarılıyor, iki rejim arasındaki sorunlar çözülüyor, yeni bir ittifak sürecine giriliyor.

Bu tarihsel aşamada, bu kritik günlerde hakikate şahitlik etmek için meydanlara çıktık.

Sözümüzü peşinen söyleyelim:

Katil ve gâsıp Siyonist rejimle yapılacak her türlü anlaşmayı reddediyoruz.

Hiçbir gerekçeye, hiçbir mazerete kulak vermiyoruz.

Böyle bir anlaşmanın açık bir şekilde İslam ümmetine, Filistin halkına, Kudüs ve Mescid-i Aksa davalarına ihanet olduğuna inanıyoruz.

Evet, İsrail’le anlaşmak, Siyonistlerle yakınlaşmak Ümmete ve insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur, ihanettir!

Bu husustaki yargımız kesindir!

Kıymetli kardeşlerimiz,

Uzun süredir kapalı kapılar ardında, halkımızdan ve Muhammed ümmetinden gizli saklı olarak yürütülen İsrail görüşmeleri bugün alenileştirilmiş, hiçbir utanma ve sıkılma duyulmaksızın kamuoyuyla paylaşılmış, hükümet yetkilileri tarafından İsrail dost ilan edilmiştir.

Bu, tarihi bir utanç ânıdır.

Bu utancın altına imza atan AKP hükümeti İslam ümmetine, Kudüs’e ve Mescid-i Aksâ’ya karşı ağır bir vebalin altına girmiştir.

Mavi Marmara asıl şimdi bu kararla vurulmuş, Filistinli çocuklar bu kararla bir kez daha toprağa düşmüş, Mescid-i Aksâ’nın esareti bu kararla pekişmiştir.

Şunu hemen belirtelim ki biz İsrail’in dostu değiliz ve asla olmayacağız!

Yine vurgulamalıyız ki biz Siyonistleri dost ilan edenlerden de uzağız!

Zulüm, işgal ve katliam rejimini dost edinenlerin insanlığa sunabilecekleri hiçbir şeyleri kalmamıştır!

Değerli halkımız,

Ortadoğu’da, peşine takıldığı ABD, AB ve NATO gibi şebekelerin, şer odaklarının marifetiyle bir batağa sürüklenen; Suriye, Irak, İran gibi komşularıyla her türlü problemin içinde debelenen bir siyasetin gelip çattığı yer hüsrandır, ve son derece ibret vericidir.

Zalimlerle iş tutmanın sonucu zulme ve kaosa bulaşmaktan başka bir şey olamazdı ve olmadı.

Suriye üzerinden yaşanan bilek güreşinde barış ve adaletten yana durmak yerine kaos ve karmaşayı tercih eden AKP iktidarının bütün İslami görünümlü siyasetlerine rağmen gelip demir attığı liman İsrail olmuştur.

Bugün 28 Şubat’ın zafer günüdür.

Bugün 1000 yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat’ın zirve yaptığı gündür.

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki 28 Şubat’ın en büyük amaçlarından biri İsrail’in bölgedeki varlığını savunmak ve ona koltuk değneği olmaktı.

Bugün, bu amacın gerçekleştirilmesi için tehlikeli bir adım atılmıştır.

Kardeşler,

Mavi Marmara şehitleri üzerinden yapılan 20 milyon dolarlık tazminat tartışmaları utanç vericidir.

Şehadetin tazminat dolayımında tartışılması cihad ve şehadet anlayışımızın neresinde var? Böyle bir garabete siz daha önce tanık oldunuz mu?

Zalimlere karşı mücadele eden mü’minler yaptıklarının karşılığını bu dünyada ve ahirette sadece Âlemlerin Rabbi olan Allah’tan beklerler.

Biz inanıyoruz ki Mavi Marmara’nın yüce şehitleri Rablerine kavuşmak ve Siyonistlerin helakinden başka bir şeyi arzulamamışlardı.

Sonuna kadar istismar edilmeye çalışılan Mavi Marmara’nın en azından hukuki yollardan hesabının sorulmasının bulandırılması, İsrail’le yapılan ticaretin her geçen yıl rekor artışlara ulaşması, aslında Filistin halkının olan ancak gâsıp Siyonist rejim tarafından el konulan doğalgaz üzerinden yürütülen anlaşma süreci maskeleri düşürmüştür.

Evet, bugün bütün maskeler düşmüş, türlü gerekçe ve bahanelerle Amerika, İngiltere, Fransa gibi emperyalist ülkelerin iradelerine muvafık olarak Siyonist çeteyle uzlaşma sağlanmıştır.

Yazıklar olsun, Allah bu zilletin hesabını sorsun, İslam ümmeti bu hainliğin hesabını sorsun!

Dostlar,

Yaşadığımız bu kara gün aynı zamanda bu iktidar sürecine kayıtsız şartsız destek vermiş, teslim olmuş İslami çevreler için de son darbe olmuştur.

Bu çevreler için artık bir muhasebe vakti gelmiştir.

Memleket İslamcılığının en büyük sancağı olan Kudüs davasının, Filistin davasının bu atraksiyonlarla boşa düşürülmesi trajik bir sonlanıştır.

Bu noktadan sonra yeni bir muhasebe, öz eleştiri ve hatalardan tövbe süreci işletilmeli, bu tarihsel yıkımın tesirinden bir an önce çıkılmalıdır.

Elinde “Kudüs’ün özgürlüğü ümmetin özgürlüğüdür” ideali ve söylemi bile kalmayan bir Müslümanlığın neye benzeyebileceğini düşünebiliyor musunuz?

Bu vesileyle bir kez daha Siyonist rejimle yapılacak her türlü anlaşmanın, yakınlaşmanın dışında ve fersah fersah uzağında olduğumuzu beyan ediyor ve bütün bu süreci şiddetle kınıyoruz. Halkımızı bu anlaşma ve yakınlaşmayı reddetmeye çağırıyoruz.

Şüphesiz ki Allah Amerika’dan da, Rusya’dan da, İsrail’den de güçlüdür ve zalimlerin tuzaklarını elbette boşa çıkaracaktır.

 

TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür, Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği, www.tokad.org)

EĞİTİM İLKE-SEN (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.egitimilkesen.org)

İNANÇ İLKE-SEN (İlkeli Diyanet ve Vakıf Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.inancilkesen.org)

SAĞLIK İLKE-SEN (İlkeli Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Dayanışma Sendikası, www.saglikilkesen.org)

ÖYB (Özgür Yazarlar Birliği, www.ozguryazarlarbirligi.org)

Topluluk adına Emre Karaca

TOKAD İstanbul İl Temsilcisi

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın