Asgari Ücret, Sömürünün, Köleleştirmenin, Ezmenin ve Ezilmenin Bir Sembolüdür

1 Ocak’ta uygulamaya konulan yeni asgari ücreti ve sosyal, ekonomik adaletsizlikleri, Tokat Yeraltı Çarşısı üzerinde gerçekleştirdiğimiz eylemle protesto ettik.

Eyleminaçılışında konuşan TOKAD yönetiminden Ahmet Örs, asgari ücretin, vahşikapitalist düzenin açık bir köleleştirme uygulaması olduğunu, özellikle küreselkapitalist kuşatmanın hayatın her alanını sömürüye açtığını, insana değervermeyen bir zihniyet olarak kendini dayattığını söyledi. Toplumu katmanlaraayıran, eşitsizlik ve adaletsizliği derinleştiren bu politikalara karşı ayağakalkmaları gerektiğini, bunun inançlarının bir gereği olduğunu vurgulayan Örs,Allah’ın yeryüzündeki nimetlerine al koyarak geniş kitleleri yoksulluğa mahkumeden mutlu azınlıkları adalete davet ettiklerini aksi taktirde bu dünyadaezilenlerin, ahirette de Allah’ın gazabından kurtulamayacaklarını ifade etti vehükümeti açlık sınırının çok altında insan çalıştırılmasına onay vererek büyükbir insanlık suçuna imza atmakla suçladı.

AhmetÖrs’ün konuşmasından sonra topluluk adına basın açıklamasını Özgür YazarlarBirliği Genel Sekreteri Doğan Özlük okudu. Özlük, açıklamasında milyonlarcaasgari ücretle geçinmeye çalışan bir ülkede yaşadıklarını, bir o kadar daasgari ücretin yarısına çalıştırılan insan olduğunu, işsizlerin tam sayısınıise bilemediklerini, bunun açık bir köleleştirme tablosu yansıttığınısöylerken, milletvekillerinin maaşlarına yapılan astronomik zamları eleştirdive “Şimdi soruyoruz: Nasıl bir düzenkurdunuz ki siz kendinize adalet ismini verince ortaya zulüm çıkıyor? Bumemlekette nasıl bir halk-vekil ilişkisi var ki yoksul halkın gözünün içinebaka baka bu utanç verici durumu onaylıyorsunuz? Nasıl oluyor da halk sefaletemahkûm edilirken, vekiller sefahate boğuluyor?” diye sordu.

OECD ülkeleri arasında gelir dağılımıdengesizliğinde Türkiye’nin ikinci sırada olduğunu, en zengin 100 kişininservetinin 87 milyar dolardan 104 milyar dolara çıkarken halkın yarıdanfazlasının bankalara krediler ve kredi kartları üzerinden borçlandığınıhatırlatan Doğan Özlük, “asgari ücreti 1000 lira yaparsak batarız” diyen MaliyeBakanı Mehmet Şimşek’i “Kendi yaşamstandardına bakmadan geniş halk kitlelerini TÜİK verileriyle açlık sınırı olan1000 liranın altında bir hayata mahkûm edebilmiştir ve hala koltuğundaoturmaktadır. Biz kendisini halktan özür dilemeye ve istifa etmeye çağırıyoruz.Kendi halkını açlık sınırının çok altında yaşamaya mahkûm eden bir zihniyettenadalet beklenebilir mi, sorarız size? Adaleti emreden Allah’ın emrini göz ardıeden, insanların kısa dünya hayatını çekilmez hale getiren bu zalimpolitikaları uygulayanlar ne bu dünyada ne de ahirette hesabını veremeyecekleribir yükü sırtlarında taşımaktadırlar.” sözleriyle eleştirdi ve istifayadavet etti.

Asgari ücreti “köleliğin sembolü” olaraktanımlayan Özlük, “Asgari ücret birsemboldür: Sömürünün, köleleştirmenin, insandışılaştırmanın, ezmenin veezilmenin bir sembolü… Bu sembol yerinde durduğu ve her yıl tekrarlandığımüddetçe bu ülkede adaletten, kardeşlikten bahsedilemez. Birlik beraberliknutukları atılamaz. İnsan hak ve hürriyetlerine, şeref ve haysiyetine matufadil bir bölüşüm ve paylaşım olmadıkça hiçbir yetkili nutuk bizi kendilerinisevmeye ikna edemez.” dedi ve açıklamasını “İşte bu zulüm ve sömürü sarmalı halkın irade ve mücadelesiylekırılmalıdır. Boykot, grev ve farklı direniş biçimleri insani, ahlaki veelbette İslamidir ve şarttır. Aksi halde köleliğin bitmesi mümkünolmayacaktır.” şeklindeki muhalefet ve adaletsizliklere direniş çağrısıylabitirdi.

Eylem boyunca “Asgari ücret köleliktir,Kahrolsun kapitalist yağma düzeni, Vekile sefahat halka sefalet, Mehmet Şimşekistifa, Uyan diren özgürleş, Hakça bölüşüm adil paylaşım, Emekçiler kölenizolmayacak, Sermaye sınıfı halkı eziyor” gibi sloganlar atılırken “Asgari ücretazami köleliktir, Hakça bölüşüm adil paylaşım, Ekonomik sömürü düzenine hayır,Vekillere kepçeyle halka çay kaşığıyla, Yoksulluk sınırı 3000 asgari ücret 701lira, 701 liraya sen geçin ey maliye bakanı, Emekçiler iktidar ve sermayeninkölesi mi” dövizleriyle “Asgari ücret köleliktir” ve “Açlık sınırı 1000 asgariücret 701 lira” pankartları taşındı.

Haber: Elif Aydın, Tokat

Eylemde okunan basın açıklamasının tam metni şu şekilde:

Asgari ücret, sömürünün, köleleştirmenin, ezmenin ve ezilmenin bir sembolüdür

Değerli basın mensupları, duyarlı Tokat halkı,

Bugün 1 Ocak ve bugün adaletsizuygulamalarda yine hiçbir şey değişmeden sadece yıl farkıyla hayat devamedecek.

Yoksul, emekçi kitleler için bugündenitibaren asgari ücret 701 lira olarak uygulanacak. 658 liradan sadece 701liraya yükseltilen asgari ücret, halkımıza verilen değeri göstermesi bakımındanutanç vericidir. Bugün, bu utanca, bu sefalet ve kölelik tablosuna karşı çıkmakiçin buradayız.

Değerli arkadaşlar,

Ülkede 5 milyon asgari ücretli çalışanvar. Bu beş milyon asgari ücretlinin ortalama sadece bir kişiyi dahageçindirdiğini düşünürsek karşı karşıya kaldığımız korkunç tablonun vahametisanırız ki çok daha iyi anlaşılır.

Arkadaşlar,

Beş milyon asgari ücretlinin yanı sıraasgari ücret dahi alamadan, herhangi bir sigorta imkânından yoksun olarakçalışan milyonlarca insan yaşıyor bu ülkede. İşsizlerin sayısını ise tam olarakbilmiyoruz. Bütün bu saydıklarımıza bir bütün halinde baktığımızda aslındabüyüme, gelişme propagandalarının ne kadar sahte ve ne kadar kandırmacaya dönükolduğunu rahatça görebiliriz.

Evet, her geçen gün ekonomi daha çokbüyüyor. Evet, her geçen gün ihracat daha çok artıyor. Evet, her geçen günithalat daha çok katlanıyor. Ama bütün bu büyüme tablosunun tek bir kazanantarafı var. Her geçen gün egemen sermaye sınıfı kazanırken halkımız daha dayoksullaşıyor, bankalara daha da borçlanıyor.

Arkadaşlar,

Geçtiğimiz günler adaletsiz paylaşımın,haksızlık ve dayatmanın ibretlik görüntülerini sundu bize. Bir yandan asgariücret tespit komisyonu emekçilere 3 puan mı 5 puan mı artış yapalım diyekonuşurken kapı önünde eylem yapan sendikacılara coplar ve biber gazlarıylamüdahale ediliyordu. Aynı günlerde de milletvekili maaşlarına gece yarılarıastronomik artışlar yapılıyordu. Sadece bu tablo bile içinde bulunduğumuzsosyal adaletsizliğin açık bir örneği değil midir?

Halkla, halkın vekilleri arasındakiekonomik dengesizliği, yağmacılıkla köleliği gösteren ve hiçbir izah kabuletmeyecek bu çirkin tablo durumu özetlemektedir. Şimdi soruyoruz: Nasıl birdüzen kurdunuz ki siz kendinize adalet ismini verince ortaya zulüm çıkıyor? Bumemlekette nasıl bir halk-vekil ilişkisi var ki yoksul halkın gözünün içinebaka baka bu utanç verici durumu onaylıyorsunuz? Nasıl oluyor da halk sefaletemahkûm edilirken, vekiller sefahate boğuluyor?

Dostlar,

OECD ülkelerinde en yoksullarla enzenginler arasındaki fark son otuz yılın zirvesine çıkarken Türkiye bu farkınen yüksek olduğu ikinci ülkedir. Bugün neoliberal politikalar bütün dünyayı vedolayısıyla Türkiye’yi de kuşatmıştır. Tabiat ve insan, egemen kapitalistlercesadece bir metadır ve para ettiği kadar kıymetlidir. Acımasız rekabetçikoşullarda sermaye sahipleri daha çok kâr elde edebilmek için bir yandanemekçilerin çalışma saatlerini artırırken bir yandan da reel ücretleridüşürüyor. Güvencesiz çalışma, dünyanın ve Türkiye’nin temel politikası halinegetiriliyor. Her çalışanın sözleşmeli köle olarak egemenlere umutsuzca ve büyükbir işsiz bırakılma korkusuyla itaat edeceği günlere doğru koşar adımilerliyoruz. Eğitimden sağlığa kadar hayatın hemen her alanı sermayesahiplerinin, küresel şirketlerin yağma ve talanına açılıyor. Neoliberalsaldırganlık dereleri HESlerle, denizleri Nükleer Santrallerle talan ederkensosyal devlet her geçen gün eriyor, sendikalar zayıflatılıyor; neoliberaltahakküm kendi sahte söylemlerinin aksine piyasaları, kullandığı devlet gücününarkasına sığınarak kendisi için dikensiz gül bahçesine çeviriyor.

Arkadaşlar,

Her çalışanın asgari ücretli olmasınınhedeflendiği acımasız bir sömürü çağındayız. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek,hiçbir insani ve ahlaki kaygı taşımadan “Asgari ücreti 1000 liraya çıkarırsakbatarız.” diyebilmiştir. Kendi yaşam standardına bakmadan geniş halkkitlelerini TÜİK verileriyle açlık sınırı olan 1000 liranın altında bir hayatamahkûm edebilmiştir ve hala koltuğunda oturmaktadır. Biz kendisini halktan özürdilemeye ve istifa etmeye çağırıyoruz. Kendi halkını açlık sınırının çokaltında yaşamaya mahkûm eden bir zihniyetten adalet beklenebilir mi, sorarızsize? Adaleti emreden Allah’ın emrini göz ardı eden, insanların kısa dünyahayatını çekilmez hale getiren bu zalim politikaları uygulayanlar ne bu dünyadane de ahirette hesabını veremeyecekleri bir yükü sırtlarında taşımaktadırlar.

Yeri geldiğinde Hz. Ömer’in adaletindenbahsedenlere Mehmet Akif’in “Kocakarı ile Ömer” şiirini okumalarını tavsiyeederiz. Halkı açken, ihtiyaçlarını gideremezken onlara sırtında çuvallarla untaşıyan bir devlet başkanı portresi bugünkü muktedirlerin utanabilecekleriyeterli malzemeyi içinde taşıyor! Daha yeni çıktığımız yılbaşı çılgınlıklarınıhatırlayalım. Muhafazakâr büyükşehir belediyelerinin sefahat âlemlerineayırdıkları bütçeye bakalım. Umutlarını piyangolara bağlamış bir halk yaratandevlet kumarından kimin sorumlu olduğunu etrafımıza soralım. Köleleştirmeningetirdiği yozlaşmanın kimin eseri olduğunu arayalım, bakalım karşımıza hangicevaplar çıkacak!

Türkiye’deki en zengin 100 kişinin2010’daki serveti 87 milyar dolar iken bu servet 2011’de 104 milyar dolaraçıktı. Zenginler cephesinde bunlar yaşanırken halkın yarısından fazlasıbankalara krediler ve kredi kartları üzerinden borçlu hale geldi. Sınırsız birtüketim teşvikiyle ithalata dayalı büyüme sağlayan hükümetin yaldızlananekonomik performansının hakiki yüzü böyleyken hangi adaletten bahsedilebilir?Ayda 701 lirayla hangi anne baba çocuğunu sorunsuzca okula gönderebilir, onabisiklet alabilir, evini ısıtıp sofrasına ekmek götürebilir?

Duyarlı Tokat halkı,

Kapitalistler doymak bilmez bir iştahasahiptirler. Sizin her bir lokmanızda gözleri vardır. İsterler ki işçinin,emekçinin elindeki bir liraya da el koysunlar! İsterler ki işçiler daha çoksaat kendileri için çalışsın, hep kendileri kazansın! Yani kısacası çalışanlar,emekçiler kendilerinin kölesi olsun! Karşı karşıya olduğumuz gerçek işte budur!Bu durum, Müddesir suresinde Rabbi kendisine fazlaca nimet verdiği haldeihtirasla daha fazlasını isteyen ve Allah’ın azabıyla tehdit edilen zalimlerindurumudur.

Şu halde, yapılması gereken açıktır:İslam’ın emri doğrultusunda bir adalet mücadelesi vermek! Ekmek parası içinkatır sırtlarında mazot ve sigara taşırken bombalanan yoksul çocukların içimizidağlayan acısı henüz tazedir. Mazlumların, mustazafların yaşadığı çok boyutluacılar, vereceğimiz adalet ve özgürlük mücadelesinin lüzum ve aciliyetini birkez daha ortaya koymaktadır. Bu mücadele Beled Suresinde “Kölelere özgürlük!”çağrısıyla somutlaşmaktadır.

Arkadaşlar,

Asgari ücret bir semboldür: Sömürünün,köleleştirmenin, insandışılaştırmanın, ezmenin ve ezilmenin bir sembolü… Busembol yerinde durduğu ve her yıl tekrarlandığı müddetçe bu ülkede adaletten,kardeşlikten bahsedilemez. Birlik beraberlik nutukları atılamaz. İnsan hak vehürriyetlerine, şeref ve haysiyetine matuf adil bir bölüşüm ve paylaşımolmadıkça hiçbir yetkili nutuk bizi kendilerini sevmeye ikna edemez. Fazla sözene lüzum var, Firavunun İsrailoğullarını karın tokluğuna çalıştırmasının adıdırasgari ücret; kölelerin sadece hayatta kalabilecek kadar doyurulması veistenildiği zaman kendilerinden vazgeçilmesi… Pek yakın bir geçmişteyaşadığımız 4/C zulüm ve dayatması bunun örneği değil midir? İşlerini kaybedeninsanlar, özelleştirmelerle Tokat gibi ekonomisi çöken iller…

İşte bu zulüm ve sömürü sarmalı halkınirade ve mücadelesiyle kırılmalıdır. Boykot, grev ve farklı direniş biçimleriinsani, ahlaki ve elbette İslamidir ve şarttır. Aksi halde köleliğin bitmesimümkün olmayacaktır.

tokad
Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve SosyalAraştırmalar Derneği, www.tokad.org
adına
Doğan Özlük, Özgür Yazarlar Birliği Genel Sekreteri

2 yorum

  1. Selamun aleyküm.Çağdaş emperyalistlerin yerli işbirlikçileri tarafından dayatılan ve dünya genelinde de benzer şekillerde uygulanan emeğin sömürülmesinin adı olan asgari kölelik yani asgari ücret zammını protesto eden Tokad’lı kardeşlerimize ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Bir yanıt bırakın