Mutki çöplüğünde bir halkın kemikleri fışkırıyor. Tarihin ilerde acıyla bahsedeceği modern kıyımlardan biridir Mutki’deki toplu mezarlar. Mutki’de toplu mezarlardan çıkan kemikler Kürt halkının yıllardır yaşadığı zulmün son derece çarpıcı, açık fotoğraflarıdır.
Başka memleketlerde olsa deprem etkisi yapacak bu gelişmeye karşı kamuoyu sessizliği manidardır. Sanırsınız ki bu acının susturduğu dillerle karşı karşıyayız. Hayır, bu susulacak, görmezden gelinecek bir acı, zulüm değildir.
Kuyucu Murat Paşa’nın torunları türlü bahane ve kılıflarla halkları ezmeye, kimlikleri yok etmeye çalıştılar. Kendileri gibi düşünmeyen, inanmayan insanları asit kuyularına, toplu mezarlara doldurdular. Zannettiler ki hiçbir şey ortaya çıkmaz, yaptıkları yanlarına kâr kalır.
Ancak artık mızrak çuvala sığmıyor, güneş balçıkla sıvanmıyor! Toprak altında çoktan çürüyüp gitmiş cesetler kemikleriyle hakikati haykırıyor, zulmü suratımıza çarpıyor.
Kirli savaşın sayısız mağduru, mazlumu var. Halkları birbirine düşüren zalim sistemin sayısız zulmü yaşandı. Dillerin, farklı inanç ve kimliklerin yok sayıldığı, her türlü baskıyla inkâr edildiği günlerden bugüne Mutki çöplüğünün utanılası mezarları kaldı.
Sistemin dayatmalarına itiraz ettiği düşünülen herkes bu mezarlara gömüldü. Siyasetçiler, köylüler, esnaf, gençler… Kendi adaletini kendi uygulayan bu zalim sistem her kesimden insanı acımasızca katletti. İnsanlar korkularından hakikatin peşine düşemedi.
Bugün yapılacaklar bellidir. Yıllardır Kürt halkına yaşattıklarından dolayı devlet hemen özür dilemelidir. Kürt halkının kimlik talepleri yerine getirilmelidir. Gerçekler sonuna kadar araştırılmalıdır. Bu araştırmalar, kovuşturmalar elbette toplu mezarlardan fışkıran kemiklerin sahiplerini geri getirmeyecek ama yeni Kuyucu Murat Paşaların ortaya çıkmasını engelleyici bir adım olarak kabul edilebilir.
Toplu mezarların acılarına diğer çevrelerle birlikte İslamcı çevreler de esaslı bir şekilde eğilmelidir. Bu konuda her türlü hukuki girişim yapılmalı, eylemliliklerle halkın ilgisi bu meseleye yoğunlaştırılmalıdır. Halkını toplu mezarlara dolduran sistemin zalim karakteri her yönüyle açık edilmelidir. Bu konuda farklı çevrelerle işbirliği ve dayanışma içinde olunmalıdır.
Mutki’nin yüz kızartıcı ve insanlık onurunu paramparça edici resmi, insanlığın vicdanında kara bir leke olarak durmaktadır. Halkımızın çöplüklerdeki toplu mezarlara atılmasına sessiz kalmamız adil tanıklığımızla bağdaşmaz. Bu konuda afiş, broşür gibi yayınlar yapmalı; panel, basın açıklaması gibi etkinliklerle ciddi bir vicdan hareketlenmesi oluşturmalıyız.
Kurulacak inisiyatiflerle mutlaka devlet geçmişiyle yüzleştirilmeli, gereken hukuki süreç derinleştirilerek işletilmelidir.
TOKAD (Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği)
www.tokad.org
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.