Sivas Olaylarının Yıldönümünde Egemen Zihniyetle Hesaplaşalım

Sivas olaylarının yıl dönümü vesilesiyle TOKAD (Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği) sekreteri Çetin Yıldırım bir basın açıklaması yayımladı. Basın açıklamasında Sivas olayları Çorum, Maraş ve Başbağlar katliamlarıyla ilişkilendirildi ve bu zincirin egemen zulüm düzeninin halkı birbirine düşürerek iktidarını sürdürmek istediği vurgulandı. Madımak Otelinin sistemin özür beyanı olarak Dersim katliamından İstiklal Mahkemelerine kadar zulüm politikalarının teşhir edildiği bir müzeye çevrilmesinin de talep edildiği açıklamanın tam metni şöyle:

SİVAS OLAYLARININ YILDÖNÜMÜNDE EGEMEN ZİHNİYETLE HESAPLAŞALIM!

Toplumsal vicdanda derin yaralar açan Sivas olayları, Türkiye’deki egemen zihniyetin çirkinliklerinin açığa çıktığı acı bir tecrübedir.

Kürt açılımı ile paralel yürütülen Alevi açılımı egemen zihniyetin karakterinin daha fazla tartışılmasına fırsat vermiş fakat Kemalist tahakkümün lâyıkıyla kavranılmasını sağlayamamıştır. Kemalizmin farklılıkları yok sayan, dışlayan, imha eden niteliği görülmeden zaten esaslı bir açılımdan söz edilemez.

Sivas olaylarının üzerinden uzun yıllar geçti fakat kanayan yaralar hâlâ sarılmadı, aksine daha da derinleşti. Başbağlar sürecini de tetikleyen bir kirli tezgâh olarak halkın vicdanını egemenlerin iktidar hırslarıyla paramparça eden bir süreçten bahsediyoruz.  Bugün kısmen açığa çıkan Ergenekon yapılanmasının Sivas olaylarındaki rolü eskiye nazaran daha çok dillendiriliyor ve mahkeme iddianameleriyle de daha da somutlaştırılabiliyor.

Sivas denince akla ister istemez Madımak gelir. Bugün devlet bu oteli satın almıştır. Bu önemli bir durumdur. Sistem kendi günahını temizlemek için mi oteli kamulaştırdı? Bu bir özür beyanı mıdır? Sivas olaylarındaki rolünden pişmanlık mı duymuştur? Eğer böyle ise olumlu karşılanabilir. Herkes biliyor ki bu ülkede başbakanın da kabul ettiği Dersim katliamından başlayarak İstiklal mahkemelerine kadar sistemin halkından özür dilemesi gereken ne çok katliamlar var!

Maraş’tan Çorum’a, Sivas’tan Başbağlar’a kadar halkın arasında kin ve nefret tohumları ekerek iktidarlarını sürdürmek isteyenler artık halkımız tarafından açıkça görülebiliyor. Sivas’ta katledilen onca insan ve onların katl suçlaması üzerlerine atılan müebbed hapis mahkûmu masum insanlar bu iktidar hırsının kurbanı olarak seçilmiştir. Onların acılarından egemenler yeni iktidarlar devşirmiştir.

Kamulaştırılan Madımak sistemin özür beyanı ise eğer, zalimler tarafından ülkemizde eskiden beri yapılan haksızlık ve zulümleri fâş eden bir vicdan müzesine çevrilmelidir. Darbelerle ezilen, yasaklarla dışlanan, katliamlarla yok edilip birbirine düşürülen halka karşı komploların nasıl gerçekleştirildiğini anlatan bir müze olmalıdır Madımak!

Şunu herkes bilmelidir ki biz Anadolu halkları barış içinde bir arada uzun asırlar boyunca yaşadık. Rabbimizin Kur’an’da da belirttiği gibi farklı diller, renkler bizim için ancak Allah’ın kudretinin birer delilidir. Bu farklı kimlikleri asla bir üstünlük aracı saymıyoruz, onları sadece bir zenginlik ve tanışıp kaynaşma vesilesi olarak görüyoruz. Dolayısıyla türlü oyunlarla halkı birbirine düşürenlere karşı birlikte karşı koyacak bir iradeden yanayız ve aldatıcıların yalanlarına artık karnımız tok!

Sivas olayları bütün farklı çevrelerin mevcut durumu daha iyi kavrayabilmeleri için önemli bir imkân sunuyor önümüze: Ya düşmanlık ve köleliğe hep birlikte devam edeceğiz, ya da hep beraber özgürleşeceğiz!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın