Nuri PAKDİL Mektupları: İlkeler Haritası

TOKAD seminerlerinde bu hafta Ahmet ÖRS Nuri Pakdil’in mektupları üzerinden hayatını ve mücadelesini anlattı.  Örs, Nuri PAKDİL Mektupları: İlkeler Haritası başlığı altında Nuri Pakdil’in ortaya koyduğu devrimci söylemi, mücadelesini, tek başına kalma pahasına ilkelerinden ödün vermeden, her türlü fedakârlığa katlanarak büyüttüğü umudu, mektuplardan örneklerle dinleyicilerle paylaştı.    

Seminerde öne çıkan başlıkları ve konunun özetini aşağıda bulabilirsiniz:

 

  • İlke önemlidir, Allah bile mecbur olmadığı halde kendine bazı ilkeler koymuştur. Oldukça kaypak bir zemin üzere hareket eden insanoğluna karşı Allah koyduğu ilkelere bağlı kalma sözü verir. Fakat Müslümanların çoğu ilkeleri göz ardı etmiştir.
  • Nuri Pakdil mektuplarını titizlikle yazmıştır. Mektuplarını tohum serpmek olarak niteler, fotokopilerini bile kendinde saklamıştır. Katı gerçekçi, ciddiyetli, lakaytlığa karşı hassas bir insandır, dağınıklığa gelemez.
  • Mektuplarında öz Türkçe sayılabilecek kelimeler kullanır. Türkçe konuşulduğu için bu dilin işlenmesi gerektiğini savunur.

  • Biz Nuri Pakdil’in kişi olarak takipçisi değil, onu putlaştırmadan ilkelerinin takipçisiyiz. Nuri Pakdil’i kıymetli, yapan onun ortaya koyduğu ilkeleridir.

  • İktidarlar kendi konumlarını meşrulaştırmak, sosyal ve kültürel politikalarını benimsetmek için Nuri Pakdil gibi insanların popülerliklerimden faydalanıyor.

  • İdeolojik duruşu son derece net bir insandır.

  • Edebiyat Dergisi çağına göre çok devrimci ve ilerici  bir söyleme sahiptir.

  • Nuri Pakdil İslam’ın devrimci bir söylemi olduğunu ta 1958’lerden itibaren ifade etmiş, 20. Yüzyılın sessiz ve vakur devrimcilerinden biridir. Fakat etrafındaki insanlar onu anlayamamıştır.

  • İdeolojiye çok değer verir, sıradan bir insan olmayı asla kabul edemez. “İdeolojisiz insan yaşamasa da olur” der. Kendini bir mücadeleye ve inanca adamayan insanın sadece biyolojik olarak yaşadığını savunur. Bu tip insanlar ona göre insanların anlamsız bir koşuşturma içerisinde olduğu bir dünyada kapitalist çarklar arsına sıkışmış ruhsuz bir iskeletten ibarettir.

  • Ona göre Müslümanlık sorumsuzca ilerleyen bir şey değildir. Müslüman olmak, bilinçli, kararlı dirençli, yoğun bir siyasal tavrı da beraberinde getirir. “Sizin küçümsediğiniz şeyler yüzünden biz yol alamıyoruz” der.

  • Mektuplarında bu çağın inancı ve ülküsü için yaşadığını bilen ve bunun için her fedakarlığı yapmanın gerekliliğine inanan insanların çağı olduğunu ifade eder.

  • Mektup yazarken, evrensel bir beyanname yazar gibi yazar. Onun için bir kişi de olsa önemlidir.

  • *Nuri Pakdil mektupları sanat değeri  yüksek ve ideolojiye önem veren mektuplardır.

  • *Ona göre moral, motivasyon, sabır ve direniş savaş ırmağını besleyen kollardır. Eğer bir değer uğrunda savaşacaksan sağlıklı olmanın bir anlamı vardır. Her insan ben ölürsem insanlık bir şey kaybeder mi sorusunun cevabını dürüstçe verip ona göre hayatını yaşamalıdır.

  • *Allah bizi temel ve öncü insanlardan mahrum bırakmasın diye dua eder. Tüm yaşam aslında çetin güçlüklerle doludur. Yiğitlik ise bunlara tahammül etmekle orantılıdır. Pakdil bu güçlükler karşısında ellerimize çelikten bir eldiven geçirmekten bahseder.

  • *Merhametin ve savaşın dünyası ayrıdır. Mücadelede ön safta bulunmak önemlidir. Fedakarlıktan kaçan arkadaşlarına: “Bu savaşı birlikte götürüyor muyuz, götürmüyor muyuz?” der ve onlardan bir tercihte bulunmalarını ister. Çünkü eylemcilik fiili bir mücadele içinde olmaktır, kendini tatlı bir yaşama kaptırıp gitmemektir.

  • * Her yer sadece güzel konuşan, her şeyin teorisini yapan ama eyleme geçmeyen insanlarla doludur.

  • *Kur’an yüce bir öğretidir, İnsanları bu yüce öğreti uğrunda savaş vermeye çağırır. Davet kavramını yeniden düşünmemizi ister, çünkü günümüzde Müslümanları yeniden İslam’a davet etmek gibi bir durum oluşmuştur.

  • *Nuri Pakdil’in dünyasında çalışkanlık önemli bir yer tutar. Son derse antikapitalist bir insandır. Edebiyat dergisi, sermayeye, mülkiyete ve kâra sırtını dönmüştür. Sermayenin insanlığa dayattığı boyunduruğu pagan bir din olarak tanımlar. Mülkiyet ve tekelleşmeden, kâr hırsından inancımızı ayırmadıkça asla özgürleşemeyeceğimizi belirtir. Bu fikri toplumsallaştırmaya çalışır. Bir söylem, bir bilinç intifadası oluşturmak ister. Ezilenlerin yaşamına odaklanır. En aşağıdaki insanın acısını yakalamak gereklidir.

  • *Küresel bir perspektifi vardır, dünyayı ve gelişmeleri takip etmek gerekliliğine vurgu yapar, adaletin ve merhametin peygamberinin sabırla savaşları kazandığını, yoldaşlarla aynı acıları paylaşmanın önemli olduğunu hatırlatır.

  • *İdeolojik süreçlerde yalnız kalınabileceğini, umutsuzluğa düşmemek gerektiğini söyler ve ilk Müslümanların kaç kişi olduğunu hatırlatır.

  • *Dikkatli ve özenli olmak gerekir, ipi her zaman çok çalışanlar göğüsleyeceklerdir. Bu yolda sorumluluğun paylaşılması, yaygınlaştırılması alınyazısını kamulaştırır.

  • *Nuri Pakdil mektupları tam da bugünü anlatmaktadır. Bize yılgınlığa kapılmamayı, ortak bir yazgının peşinden koşmayı, sabırlı ve cömert olmayı, bir yöne doğru direnişin anlamını ve önemini anlatır. Bu yolda yenilgiler ve acılar insanı olgunlaştırır.

  • *Nuri Pakdil’in mücadelesi Türkiye İslamcılığının çok müstesna bir köşesinde durur. Şu an onu istismar edenlerin ve üzerinden rant devşirmek isteyenlerin hayal bile edemediği devrimci bir söylem üretir. Çok özgün bir söylemi vardır.

  • *Bize bir hareketin ortaya çıkışı, ilerleyişi ve bitişi hakkında bir laboratuvar örneği sunar.

    Haber: Salim KIYAK

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın