TOKAD tarafından düzenlenen “Kur’an’da müminlerin ahlakı” konulu seminerde, İslam’ın ahlak anlayışı anlatılırken, toplumun ifsadına Kur’an’la karşı koyma zorunluluğu vurgulandı.
Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği (TOKAD) tarafından haftalık düzenlenen eğitim seminerleri; “Kur’an’da Müminlerin Ahlâkı” konulu sunumla devam etti. Şinasi ? tarafından verilen seminer, Kur’an’ın hayatın her alanını düzenleyen bir kitap olduğunun hatırlatılmasıyla başladı. “Müminler hayatın her alanına Kur’an’la bakar ve onunla amel ederler. Toplumun ifsadına Kur’an’la karşı koyarlar. Yeryüzüne iktidara geldiklerinde iyiliği emrederler, kötülükten sakındırırlar. Adaleti icra ederler… İslam hayatın her alanını kapsayan hükümlere sahiptir. Bu sebeple topluluk halinde yaşayan insanlar için bir hayat tarzı vaaz eder, kuralları ve yasaları bildirir.” diyerek konuya giriş yapan Şinasi Uludoğan, ahlakı sadece edep ve hayadan ibaret düşünmenin noksanlık olacağını ifade etti.
İslam’ın yeryüzünde Allah’ın iradesinin gerçekleşmesini ve bu iradenin hakim kılınabilmesi için mevcut siyasal yapıları kendi denetimi altına almayı hedeflediğini belirten konuşmacı, ahlaki prensiplerin de bu siyasi boyutla bütünleştiğini söyledi. Uludoğan sözlerine şöyle devam etti: “Kur’an oluşturduğu ahlaki prensipleri birey ve toplum noktasında iki yönüyle işlemiş, kendi ahlak düşüncesinin sosyalleşmesini de, bu toplumu oluşturacak bireylerin Kur’ani ölçüler çerçevesinde ahlâklanmasına bağlamıştır. Kur’an’ın üslubundan anlaşılan odur ki, söz konusu durum, ister bir toplumu değiştirmeye aday olsun, isterse dönüşmüş bir toplumun içinde yaşayanlar insanları kapsasın; değişmeyecektir: ‘Siz kitabı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz?’ (Bakara/44) O halde bireyin ahlaklanması, Kur’an’ın nihai olarak hedeflediği ahlakın toplumsal bazda hayat bulması için önemlidir.”
Konuşmasında demokrasi ve laiklik gibi batılı ideolojilerin/hayat tarzlarının ortaya koyduğu ahlaki yaklaşımları ve pratikleri eleştiren konuşmacı, mistik ve tasavvufi yaklaşımların da İslam’la uyuşmayan bir ahlak anlayışını ortaya koyduğunu belirtti. “Kur’an’da İslam ahlakını oluşturacak esaslar yokmuş ya da yeterli değilmiş gibi İslam ahlakının yaşanmasını tasavvuf kültürüyle yorumlamak, Kur’an dışı bir çabadır” diyen Şinasi Uludağ sunumun devamında peygamberimiz Hz.Muhammed (sav)’in ahlakını Kur’an ayetlerinden örneklerle anlattı. Sunum, ahlak ve kişilik bakımından müminlerin özelliklerinin açıklandığı Kur’an ayetlerinin okunmasıyla son buldu.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.