17 Nisan Uluslararası Çiftçi Mücadele Günü

TARIM

Dünya çiftçilerinin küresel kapitalizme ve neoliberal tarım politikalarına karşı dayanışma ve mücadele azmini simgeleyen 17 Nisan Uluslararası Çiftçi Mücadele Günü tüm dünya çiftçilerine ve çiftçi örgütlerine kutlu olsun!

Küreselleşen tarım politikalarına karşı dünya çiftçilerinin küresel bir eylem perspektifi ortaya koyabilmeleri için 17 Nisan tarihi çok derin bir anlama sahip. 17 Nisan 1996′da, Brezilya’da toprak reformu talebiyle yürüyen Topraksız Köylüler Hareketi üyelerinden 19’unun katledilmesi anısına; 17 Nisan tarihi Uluslararası Çiftçi Hareketi La Via Campesina (Çiftçi Yolu) tarafından uluslararası çiftçi mücadele günü ilan edildi.

La Via Campesina; Dünya Ticaret Örgütü ve FAO gibi uluslararası örgütlerin uyguladığı politikalar neticesinde, küçük çiftçilerin aleyhine olmak üzere tarım alanındaki etkinlikleri her geçen gün katlanarak artan uluslararası dev şirketlere karşı 1993 yılında kurulmuş küresel bir harekettir. La Via Campesina kurulduğu günden beri uygulanan tarım politikaları neticesinde yoksullaşan çiftçilerin sorunlarının tartışıldığı ve kapitalist tarım politikalarına karşı gerçekleştirilebilecek eylemlerin belirlendiği birçok uluslararası kongre düzenledi. Öncelikle Dünya Ticaret Örgütü ile mücadele edilmesi gerektiğini belirten La Via Campesina birçok kitlesel eylemler gerçekleştirdi. Üyeleri siyonist İsrail tarafından Filistinlilere ait meyve ve zeytin bahçelerinin kesilmesini protesto etmek ve Filistinlilere destek olmak üzere Filistin’e gittiler. Bunun gibi tarım alanında dünyanın dört bir yanında gerçekleşen zulümlere karşı mazlumların yanında yer aldılar.

Günümüzde uygulanan neoliberal politikalar neticesinde küçük çiftçilerin yaşam koşulları her geçen gün ağırlaşırken, tarım alanında da çokuluslu şirketlerin piyasadaki etkinlikleri artmaktadır. Bu şirketlerin hem üreticilerin tarımsal üretimde kullandıkları gübre, ilaç ve tohum gibi üretim girdileri piyasasındaki payları açısından, hem de doğrudan tarımsal üretici olarak faaliyet göstermeleri açısından tarımın da diğer sektörlerde olduğu gibi kapitalizmin etkinlik alanına girdiğini söyleyebiliriz.

La Via Campesina her yıl 17 Nisan’da farklı bir konuyu belirler ve gündemleştirmek üzere sayıları 300 milyonu bulan tüm üyelerine duyurur. Bu yılın temasının “Yerel Köylülük Tohumları Direnişte” olarak belirlenmesi hayli anlamlıdır. Çünkü çiftçilerin üretimde kullanacakları tohumları kendilerinin temin etme geleneği ortadan kalkmaktadır. 10 büyük firmanın birçok üründe tohum piyasasındaki payları şimdiden %75’i geçmiş durumdadır. Ayrıca ucu kapalı gen teknolojisi kullanılarak üretilen hibrit tohumlarla küçük üreticilerin bu şirketlere olan bağımlılıkları daha da artmaktadır. Benzer şekilde tarım ilaçları üreticisi 10 çokuluslu dev şirketin pazar payı %84’ün üzerindedir.

Yaşanan tüm bu değişimlerle birlikte tarımsal üretimin ana kaynağı toprağın kullanım şekli de değişmektedir. Türkiye’de olduğu gibi özellikle sahil şeridinde turistik tesisler, yazlık evler, oteller inşa edilerek tarım arazileri yok olmaktadır. Toprak ayrıca çokuluslu şirketlerin kârlarını artırmak amacıyla üretip sattıkları gübre ve ilacın aşırı kullanımı nedeniyle de kullanılamaz hale gelmektedir. Üretim aşamasında yaşanan bu olumsuzluklar sonraki aşamalarda da devam etmektedir. Bugün gerek gıda sanayi alanında gerekse üretilen ürünlerin satışlarının yapıldığı süpermarketleşme aşamasında dev şirketlerin payları her geçen gün artmaktadır. Hatta bu şirketler tarımsal üretimin ilk aşamasından üretilen ürünün soframıza gelinciye kadarki tüm aşamalarında yatırımlar gerçekleştirerek küçük üretici ve satıcıların aleyhine piyasadaki paylarını artırmaktadırlar.

Tarımda uygulanan kapitalist politikalar neticesinde kırdan göç hızlanmakta ve bu durum kalkınma göstergesi olarak sunulabilmektedir. Oysa kırdan kente göçün sonucunda çoğu çiftçi ya işsizlik ya da sosyal güvenceden yoksun, asgari ücret karşılığında çalışabildikleri iş seçenekleriyle karşı karşıyadırlar.

Kırsal kesimdeki insanlar aleyhine her geçen gün derinleşen bu olumsuz gidişatın sürdürülebilir olmadığını belirtmek istiyoruz. Rabbimiz tarafından tüm insanlığa bahşedilen nimetlerin bir avuç sermayedar tarafından gasp edilmesinin büyük bir zulüm olduğuna inanıyoruz.

17 Nisan Uluslararası Çiftçi Mücadele Günü münasebetiyle başta İslami duyarlılık sahibi çevreler olmak üzere tüm adalet ve vicdan sahibi insanları tarım kesiminde yaşanan sorunlara duyarlı olmaya davet ediyor; yaşamımızı sürdürebilmemiz için gerekli olan en temel ürünleri üreten fedakâr çiftçilerimizi tebrik ediyoruz.

TOKAD [Toplumsal Dayanışma, Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği]

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın