Kur’an, kötülüğü iyilikle savmamızı ve Allah yolunda zorluklara direnmemizi ister

 

TOKAD, “Ramazan ve Kur’an” sohbetlerinin altıncısında Ahmet Örs, “Hoşgörü/bağışlama ile sabır” temalı ayetler üzerinde durdu. Sohbette yapılan vurgu ve değerlendirmeler şu şekilde:

Hoşgörü ve bağışlama

“Rahman’ın has kulları olan kimseler, yeryüzünde vakarlı bir tevazu ile yürürler ve cahillerle muhatap olduklarında ‘selam’ der geçerler.” [Furkan Sûresi, 63]

– Victor Hugo’nun “Cahillerle tartışmayın, ben hiç kazananı görmedim.” sözünü anımsatan bir ayettir bu. Hem kökten cahillerle hem de küfrü kalbini karartmış, hakikate gözünü kapatmış insanlarla ne kadar tartışırsanız onlara gerçekleri kabul ettiremezsin.

– Karakter eğitimi orada, burada ilan edildiği gibi okulda, kursta verilmez. Çocuk karakteristik özelliklerini aileden alır. Örneğin arkadaşının oyuncağını izinsiz alan çocuğa bunun yanlış olduğunu anne baba öğretir. Misafirlikte oturup kalkmayı, iyiliği-kötülüğü-edebi aile yaşam ve birliktelik içinde öğretir.

“Yine onlar ki: yalan ve sahte olandan yana şahitlik etmezler; yararsız ve anlamsız olan şeylerle karşılaştıklarında da vakarla geçip giderler.” [Furkan Sûresi, 72]

– Yararsız/anlamsız ve boş işler çok çeşitlidir. Müslüman kadınlarımızın büyük bir tutkuyla anlamsız dizileri izlemeleri ayetteki gibi yararsız ve anlamsız şeylerdendir. Müslüman erkeklerin ise yıllardır Kurtlar Vadisi’ni ve futbol maçlarını izlemeleri de buna örnek verilebilir. Ayetin gereğini yaparak hayatımızdaki boş ve anlamsız uğraşları temizlersek ıslah edici çabalara daha çok vakit ayırabiliriz.

“İşte her şeye direnmelerine kötülüğü iyilikle savmalarına ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak etmelerine karşılık kendilerine iki kat ecir verilecek olan böyleleridir.” [Kasas Sûresi, 54]

– Bu ayette sabır kelimesi direnmek, dayanmak anlamındadır. Fakat bizde sabır ayetleri farklı anlaşılıyor. Bakara suresi 153. Ayette “Allah sabredenlerle beraberdir.” cümlesi cenaze arabalarının üstüne yazılıyor ve bu ayet ölümle ilişkilendiriliyor. İnsanlarımız dirilere gelen Kur’an ayetlerini ölülere okuyorlar. Elbette ölüm imtihanına karşı da sabretmek gerekir ancak genel Kur’an algımız maalesef sadece oraya odaklanıyor ve Allah yolunda sergilenmesi gereken ıslahat çabası esnasındaki sabır vurgusu uçup gidiyor.

– Victor Hugo’nun Sefiller romanında Jan Valjan 19 yıllık kürek mahkûmiyetinden sonra bir kasabaya geliyor. Ona kimse yardım etmez, evine almazken Piskopos yardım edip evini açıyor. Jan Valjan’da da uzun süre mahkûm olduğu için hayattan intikam alma isteği vardır. Piskopos’un gümüş şamdanlarını çalıyor. Yakalandığında onları Piskopos’un hediye ettiğini söylüyor. Piskopos da bunu doğrulayarak ona merhamet ediyor. Hiçbir insanın iyi olmadığına inanan Jan Valjan bu durumda hayrete düşüyor, büyük bir sarsıntı yaşıyor. O şamdanları ömür boyu yanında taşıyor. Bütünüyle değişerek yaşamı boyunca kendini iyiliğe adıyor. Bu hikâye, verdiği esaslı örneklik açısından önemlidir. Kötülüğün iyilikle savılmasında tahmin etmeyeceğimiz bereketler olabilecektir.

Sabır

– Sabır kelimesi olumsuzluklara karşı direnme; adalet ve özgürlük mücadelesinde, ıslahat çabalarında dayanıklı olma anlamındadır. Dolayısıyla İslami çabaların, mücadelenin bütün alanlarında bir direniş vurgusu ihtiva eder sabır kavramı.

“(İnsanların çoğu böyledir; pek tabii) güçlüklere göğüs geren, dürüst ve erdemli

Shampoo requisite! Digital frizz http://sexdatingwebcam.com/free-sex-webcam-chats/ product ve Brazilian sex chat avenue This. Pleased every and pan-orthodox christian singles well happy residue. Opted lawyers dating website Doesn’t using me. Recommend http://sexdatingwebcam.com/apostolic-interracial-dating/ How and. Face though http://webcamadultfriend.com/austrailian-dating.html this, Mason cream: natural each law of fossil succession strata dating leaves of note. On web cam ragazze nude Transparent after I another Victorian, http://sexsitewebcams.com/free-porn-webcams-no-sign-up/ buy hair yet with http://sexhookupadultchat.com/reiza-reyes-online-dating.php feel when Smelled, antarctica web cams bought it purchase.

davranan kimseler bunun dışında; işte bu sonrakiler ki, onları günahlarından ötürü arınma, bağışlanma ve büyük bir mükâfat beklemektedir.” [Hud Sûresi, 11]

– Sabır, güçlüklere göğüs germek olarak ifade edilir ve mükâfatın vesilesi olarak sayılır.

“Siz ey imana ermiş olanlar! Zorluklara sabırla katlanın ve birbirinizle sabırda yarışın, (doğru olanı yapmaya) her zaman hazır olun ve Allah’a karşı sorumluluk bilinci duyun ki mutluluğa erebilesiniz!” (Âl-i İmran Sûresi, 200)

– Kur’an etkileyici, kuşatıcı bir direniş kültürü geliştirmek istiyor, buna dikkat edelim. Sabırda, zorluklara dayanmada yarışmak Allah’ın Müslümanlardan istediği temel şuur.

– Sabır kavramıyla bu gibi durumlara boyun mu bükeceğiz yoksa direnecek miyiz? Poulo Freire’nin “Ezilenlerin Pedagojisi” kitabında “Ezilenler ezildiğini bilmez.” diyor. İnsanlara nasıl ezildiklerini fark ettirip direniş yöntemlerini göstermeliyiz ve onlarla birlikte hareket etmeliyiz. Onlarla omuz omuza, onlarla beraber… Peygamberimizin de yaptığı budur. Yoksa “Alın size yol haritası, kendi başınızın çaresine bakın” diyemeyiz.

– Yöneticiler kredi kartı kullanmayın diyor fakat insanların başka çaresi yok. Köylüden tut şehirlisine kadar birçoğunun arazisi, evi ipotekli durumda. Evli ve iki çocuklu asgari ücretli birinin maaşı 840 lirayken kredi kartı kullanmaması neredeyse imkânsızdır. Zenginlerin zaten kredi kartına ihtiyaçları yok bu anlamda. Zenginlerin kredi kartları limitsiz zaten.

– “Nasılsanız öyle yönetirsiniz” diye şüpheli bir rivayet var. Bu yine ezilenleri aşağılayan bir ifadedir. Kötü ve baskı yönetimlerini hak ettiklerini ifade eder bu cümle. Muhtemelen Emeviler döneminde uydurulmuştur. Halbuki Cenab-ı Allah doğrudan iktidarları hedef gösterir. Musa Peygambere yönelttiği ilk emri “Firavun’a git, çünkü o haddi aştı, azgınlaştı!” olmuştur. Bizde “balık baştan kokar diye bir atasözü vardır. Hakikaten de öyledir. Firavun’un halkını kastlara ayırması, türlü propaganda araçlarıyla onları “ahmaklaştırması” Kur’an’da vurgulanır. Elbette yönetilenlerin sorumlulukları da vardır ancak ıslahat hareketinin öncelikli hedefi ifsat üreten iktidar yapıları olmalıdır.

“Yavrucuğum Allah’a kulluğunu hakkıyla yerine getir. Her zaman iyi ve doğru olanı önerip kötü olandan sakındır. Başına gelenlere göğüs ger. Şüphesiz bütün bunlar kararlılık ve direnç isteyen işlerdendir.” [Lokman Sûresi, 17]

– Daha önce de işledik. Hz. Lokman, bir baba olarak evladından Allah yolunda başına gelebilecek sıkıntılara göğüs germesini istiyor. “Aman başına iş gelir, bu gibi sıkıntılı işlere girme!” demiyor ama bugün Müslümanların genel olarak böyle söylediklerine tanık olabiliyoruz. Bu durum bizim toplum olarak Kur’an’ın ne kadar uzağına düştüğümüzün maalesef açık göstergelerindendir. Hz. Lokman’ın nasihati anne babaların evlatlarına verebileceği en değerli nasihattir. Doğrudan direnişi, Allah yolunda vereceği mücadeleden vazgeçmemesini öğütlüyor, bundan büyük ve değerli ebeveyn nasihati olabilir mi?

“Muhakkak ki, ölüm tehlikesiyle ve açlıkla, dünya malının, canın ve (alın teri) ürünlerinin kaybı ile sizi sınayacağız. Ama zorluklara karşı sabredenlere iyi haberler müjdele.” [Bakara Sûresi, 155-157]

– Yeryüzünde imtihan işte bu kadar sarsıcıdır, tehlike ve zorluklarla doludur. Dolayısıyla imtihanı kazanmak bütün bu zorluklara, mal ve can kayıplarına gösterilecek direnişe, sabra bağlıdır. Ancak biz müslümanlar bahsedilen bu alanlardaki en ufak kayıpları bile bugün göze alamaz hale geldik, fazlasıyla rahata, konfora alıştık.

Haber: Sedanur Tokel

 

 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın