Fadlallah’ın “İslami Hareket: İlkeler ve Sorunlar” Kitabı Semineri

“Yaşam içinde kendini yenileyen, yeniden üreten bir yöntem anlayışına ihtiyaç var.”

Seminerlerimizde bu hafta Ahmet Örs, Fadlallah’ın “İslami Hareket, İlkeler ve Sorunlar-I” kitabını değerlendirdi.

Konuşmasına Fadlallah ve mücadelesine ilişkin kısa bir açıklamayla başlayan Örs, kitapla ilgili olarak ana hatlarıyla aşağıdaki değerlendirmeleri yaptı:

—Devrimci anlayış daimi olarak müteyakkız bir hâl ister, aksi bir durum gevşemeyi beraberinde getirecektir. Kısmi iyileştirmelerle yetinmek İslami hareketi durağanlaştırıp pasifleştirebilir.

— Ümmetin değişimi meselesinde yeni alternatifler peşinden koşmak gerekir. Hiçbir metod mutlak değildir. Hz. Peygamber herhangi bir yöntemi mutlaklaştırmış değildir. Yaşam içinde kendini yenileyen, yeniden üreten bir yöntem anlayışına ihtiyaç vardır.

—Mücadele sürecinde parti, İslami harekete yeni mevziler kazandıracaktır. Partinin İslami mücadele için batıl bir yöntem olduğu iddiası yanlıştır. Parti ile ümmet geniş bir siyasallaşma tecrübesi yaşayacaktır. Parti yoluyla İslami hareket açık bir politika takip edecek, geniş kitlelerle adalet anlayışımızı buluşturacaktır.  Parti yoluyla girilen mücadele, sistemi çok daha iyi tanımamızı sağlayacaktır. Sistem içinde dönen dolapları politik mücadele ile çok daha iyi bilme şansımız vardır.

—Hareketimiz kesinlikle açık olmalıdır. Kapalı hareket mantığı geniş kitlelerle buluşmamızı engeller. Elbette her usül kendi içinde birtakım zafiyetler taşıyacaktır. Ancak kapalı hareketlerde kaçınılmaz olarak donuklaşma gerçekleşecektir.

—İslami hareket kendisinin dışındaki çevrelerle adalet temelinde işbirliği yapabilir, yapmalıdır. Başka çevrelerin varlığını reddedemeyiz. Din hususunda bizimle savaşmadıkları, bizi yurtlarımızdan çıkarmadıkları sürece farklı çevrelerle haksızlık ve zulümlere karşı birlikte mücadele verilebilir. Aslolan barış içinde birlikte yaşamaktır.

—Soyut düşünceler somut mücadele alanlarında karşılık bulmalıdır. Aksi takdirde düşüncelerin bir karşılığı olmayacak, hareket ete kemiğe bürünemeyecektir.

Elif Aydın-Tokat