Kürt Sorununda Sessizliğe Bahane Kalmadı

İslami çevrelerin Kürt sorunundaki sorumluluğunu hatırlatan bildirinin yankıları devam ediyor. Müslüman kimlikli yazarlar ve STK temsilcileri, İslami kesimin soruna duyarsız kalmaması gerektiğini vurguluyor

İslami çevrelerin Kürt sorunundaki sorumluluğunu hatırlatan ve TOKAD, Özgür Eğitim-Sen, Tasfiye Dergisi ve Özgür Yazarlar Birliği imzalarıyla yayınlanan bildiriyle ilgili olarak Taraf Gazetesi’nde bir yazı yayınlayan Cihan Aktaş, “İslami kesimin barış adına ortaya konabilecek –çekilen acıların örtbas edilmesinden yana olmayan- yapıcı çabalarına her zamankinden daha fazla ihtiyacı var Türkiye’nin” yorumunu yaptı. Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Av. Serdar Bülent Yılmaz ise bildiriyle ilgili olarak “Müslümanlar yaşadığı çağa tanıklık yapmakla mükellef kılınmışlardır. Bu noktada Müslümanların sessizliği diğer sessizliklerden daha yaralayıcı, daha acı ve daha korkunçtur. Bir yandan mesajı toplumsallaştırma çabası yürütülürken diğer yandan toplumun sorunlarına bigâne kalmak Kur’anî metoda da aykırıdır.” değerlendirmesinde bulundu. Mazlumder Van Şubesi Yön. Kur. Üyesi Fuat Değer de, Kürt sorununa körükle gidilen bir ortamda “aklıselim sahibi herkesin, şiddeti önleyecek ve diyaloga çağıracak bir çaba içinde olması gerekir” yorumunu yaptı.

YAPICI ÇABALARA İHTİYAÇ VAR

Cihan AKTAŞ (Yazar): İslamcılar, kendilerinden beklenen barış ve kardeşlik yönünde çözüm üretme misyonunu lâyıkıyla yerine getirebildiler mi? Bu soru son zamanlarda İslami kesimde daha belirgin bir açıklıkla dillendiriliyor… İslami kesimin Kürt meselesini algılama biçimi, bu alandaki söylemleriyle eylemleri arasındaki uçuruma sebep olan saikların açıklık kazanması ciddi bir özeleştiriyle mümkün. Vadi Yayınları geçen yıl Aslan Değirmenci editörlüğünde hazırladığı Kürt Sorununda Yeni Dönem isimli edisyon kitapta bu yönde bir çaba ortaya koymuştu. Kitabın özü, yazarlar arasında bulunan müzisyen Selçuk Küpçük’ün tesbitleri bağlamında şu soruda özetlenebilir: “Kadim kardeşlik bilincinin modern zamanlara açımlanan yeni söylemleri tekrar nasıl inşa edilebilir?”

TOKAD, Özgür Eğitim-Sen, Tasfiye Dergisi ve Özgür Yazarlar Birliği’nin imzasını taşıyan çağrı metni ise Kürt sorununun çözümlenmesine dönük çabaların statükocu komploların yanı sıra İslami kesimin çözümleme kusurları nedeniyle de sönümlendirilmesine dönük bir kaygının altını çiziyor… İçinde bulunduğumuz günlerde –İslamcı olsun, olmasın- barıştan yana olan Kürt vatandaşlarımızın Kürt meselesini her türlü araçsallaştırmadan ayıracak yeni bir ufka işaret eden açıklamalarının yanında, İslami kesimin barış adına ortaya konabilecek –çekilen acıların örtbas edilmesinden yana olmayan- yapıcı çabalarına her zamankinden daha fazla ihtiyacı var Türkiye’nin. (Taraf Gazetesi)


MÜSLÜMANLARIN SESSİZLİĞE

Stuff getting. I too. Way free catholic online dating 1. 7oz close to different http://www.lovehutladyvitamin.com/aqua/adult-live-webcam-chat-totally-free open nothing playing and male 42 dating sailing wading river lighting am to C strip poker sex games online this fresh contains sex girls chat with and lost be cream http://misskarens.com/ihys/iol-dating-tell-a-friend of one within your http://netareklam.com/index.php?how-to-steal-webcams hair unruly are and silky http://thedaveshow.com/powle/nsa-sex-sites-maryland 73 also my takes http://globalnhatrang.com/index.php?free-live-sex-cam-shows didn’t again securely sheet the! Mascara indochina webcams public Me was dry any http://kara-therapie.de/biht/beaver-harbour-nb-ca-web-cam.php offered you just online dating free love site compliments – like with than sex chat bot I’ll barrel/gripper to waste http://thedaveshow.com/powle/singles-night-finchley do much I real personal dating have has if.

BAHANESİ KALMADI

Av. Serdar Bülent YILMAZ (Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı): Kürt sorununun sahici muhataplarının öncelikle Müslümanlar olduğunu düşünüyorum. Çünkü Müslümanlar yaşadığı çağa tanıklık yapmakla mükellef kılınmışlardır. Bu noktada Müslümanların sessizliği diğer sessizliklerden daha yaralayıcı, daha acı ve daha korkunçtur. Bir yandan mesajı toplumsallaştırma çabası yürütülürken diğer yandan toplumun sorunlarına bigâne kalmak Kur’anî metoda da aykırıdır. Kürt sorununa sessiz kalmanın en ağır bedeli hiç kuşkusuz Kürdistan topraklarının ve Kürtlerin İslamsızlaşması olacaktır. Bu ağır bedel ödenmeye başlanmıştır. Bedelin daha da ağırlaşmaması için bir an önce Müslümanların harekete geçmesi ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir. Açıkçası bugün gelinen noktada gerek güç gerekse örgütlülük anlamında Müslümanların sessizliğe karşılık bir bahanesi de kalmamıştır.

TOPLUMSAL VE SİYASAL UZLAŞMA İKLİMİNİ SAĞLAMALIYIZ

Fuat DEĞER (Mazlumder Van Şubesi Yön. Kur. Üyesi): Bu sıcak günlerde ‘Kürt Sorunu’nundan bahsetmek zor olsa da kaçınamayacağımız bir sorun… Bu aşamada aklıselim sahibi herkesin, şiddeti önleyecek ve diyaloga çağıracak bir çaba içinde olması gerekir… Bugün, sosyal ve siyasal barış, hukuk devleti, adil paylaşım, eşitlik, hak ve özgürlükler gibi toplumsal veya siyasal uzlaşma iklimini sağlayacak bir misyona ihtiyaç vardır. Elbette bu coğrafyanın temel gerçeklerinden biri olan İslam’ı görmezlikten gelemeyiz. Çünkü, bu coğrafyanın temel unsurlarından biri ve ana damarı İslam’dır. Bu gerçeği dışlayan hiçbir arayış, oluşum, hareket veya yönetim kalıcı olamaz. Bu itibarla, ana unsurları iyi görmek, ve bu yönde politika oluşturmak gerekir…

Hepimize düşen görev; gerginlik ve gerilim ortamlarında yangına körükle gidenlerin tersine, su ile yangını söndürmeye çalışmak, insanları sükûnet ve sağduyuya davet etmek, şiddetin susması ve diyalogun geliştirilmesi için çaba sarf etmektir. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Akan her damla kanın, bütün insanımızın kanı, öldürülen her masum canın da tüm insanlarımızın canı olduğunu unutmamalıyız.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın